Eğitim-Bir-Sen Mersin Şube Başkanı Fırat Yaman, okulların öğretmenler için yaşanmaz olmaya başladığını belirterek, "Artık öğretmenlerin birinci önceliği can güvenliğini düşünmek haline gelmiştir. Sürekli kamuoyunda öğretmenlerin hedef tahtasına konulması neticesinde, bu durumdan cesaret alan kendini bilmez kişiler her an okul basıp öğretmen dövebilmekte, hatta canına kastedebilmektedir" dedi.

Yaman, Sabiha Çiftçi İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı ve öğretmenlerinin okulda saldırıya uğrayarak, dövülmesini şiddetle kınadıklarını belirterek, yasal zeminde konunun takipçisi olduklarını bildirdi.

Öğretmenlik mesleğinin, insanlık tarihinin en anlamlı ve ölümsüz mesleği olduğunu ifade eden Yaman, "İnsan, yaratılmışların en seçkini, en donanımlısı, en bilinçli olanı, aynı zamanda en vahşi, en acımasız, en anlaşılmaz davranışların da sahibidir. Maalesef ülkemizde şiddet kültürünün egemen olmasıyla insanın bu acımasız yanının ön plana çıkmaya başladığını görüyoruz" diye konuştu.

Hemen hemen her gün televizyonlarda ve gazetelerde, okullarda yaşanan şiddet haberleri yer aldığını hatırlatan Yaman, "Her verilen haberde okulda şiddet, eğitimde şiddet, öğrenciden şiddet şeklinde yorumlar yapılıyor. Oysa ki, bu yaşanan olayların failleri toplum içerisinde yaşayan ailelerin bireyleri ve bu toplumun parçası insanlardır. Yaşanan bu olaylar sadece sonuçtur. Sadece sonucu konuşmak sorunun çözümüne katkıda bulunmaz. Olayların kaynağına inmek, bireylerin hangi kaynaktan beslendiğini görmek gerekir. Daha doğrusu öğrencileri ve gençleri şiddete iten nedenleri tespit etmek gerekir. Eğitim sisteminin yetersizliği, değerler eğitiminin yapılamayışı, çocuklarımıza ve gençlerimize geleceğe dönük ideal verilemeyişi, gençlerin gelişim süreçlerine uygun olmayan okul yapılanmaları şiddeti üreten başlıca sebeplerdir" şeklinde konuştu.

Okulların öğretmenler için yaşanmaz olmaya başladığını savunan Yaman, şunları söyledi:
"Artık öğretmenlerin birinci önceliği can güvenliğini düşünmek haline gelmiştir. Sürekli kamuoyunda öğretmenlerin hedef tahtasına konulması neticesinde, bu durumdan cesaret alan kendini bilmez kişiler her an okul basıp öğretmen dövebilmekte hatta canına kastedebilmektedir. Üstelik bu olaylara karışanlar gerekli cezaları almadığı için herkes öğretmeni şamar oğlanı gibi görmektedir. Öğretmenlik mesleğinin saygınlığına, imajına gerek içeriden gerekse dışarıdan, gerek siyasi çevrelerden gerek medyadan gelecek her türlü negatif bakış ve yaklaşımlara karşıyız."

Yayın Tarihi : 15 Mayıs 2008 Perşembe 11:03:31