Mersin'de nükleer santrale karşı imza kampanyası başlatıldı. Mersin Nükleer Karşıtı Platform üyeleri, Mersin'e kurulmak istenen Akkuyu Nükleer Santrali için başlatılan ihale sürecinin iptalini isterken, imza kampanyası ile "nükleer santralden vazgeçin" mesajı verdi.

Hastane Caddesi üzerinde yer alan Metropol İş Merkezi önünde bir stand oluşturan platform üyeleri, burada propaganda çalışmalarında bulunarak, Mersinlilerin başlatılan imza kampanyasına katılımı istendi.

Grup adına bir açıklama yapan Mersin Nükleer Karşıtı Platform Başkanı Sabahat Arslan, nükleer enerjinin sonlu, finansman, yatırım, işletim, söküm maliyetleri açısından en pahalı yakıt olduğunu, teknoloji açısından da dışa bağımlı, hala çözülemeyen radyoaktif atık sorunu, ekolojik dengeyi de bozduğunu savundu.

Arslan, nükleer santrallerin üretim güvenirliği ve kaza açısından da en tehlikeli enerji üretim teknolojisi olduğunu, bu durumun da bilimsel olarak kabul edildiğini vurguladı. Henüz dünyanın hiçbir bölgesinde nükleer atıkların saklanması için lisanslı, son teknolojiyle donatılmış bir depolama alanı bulanmadığına işaret eden Arslan, söz konusu atıkların getireceği radyoaktif atıklar, çözümsüz ve yalnızca bugünü değil, geleceği de tehdit altında bırakacağını savundu.

Arslan, "Türkiye'nin nükleer enerjiye ihtiyacı yoktur. Bu tamamen nükleer lobilerin daralan pazarlarına yer açmak ve atıklarına depo bulma ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Sızıntı olmasa bile nükleer santral civarında radyasyon artışı yaşandığı, hava, su, toprak kirliliğine neden olacak canlı yaşamı üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğu da bilinen bir gerçektir. Nükleer santralin kurulduğu yerlerde tarım, hayvancılık, balıkçılık, turizm biter insan sağlığı da bozulur. Böylelikle Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in Mersin için '5 T' projelerinden olan turizm, tarım ve ticaretin gelişimi de nükleer santralin kurulmasıyla mümkün olmayacaktır" dedi.

Nükleer santral için bugüne kadar ihale dosyası alan Kanada, Japonya, Fransa, Belçika ve Kore firmalarının, ülkelerinde artık nükleer santral yapmadıklarını ve kendi ülkelerinde bulunan nükleer santrallerde son teknolojiyi kullandıklarını söylemelerine rağmen kazaları engelleyemediklerini ileri süren Arslan, "Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızın değerlendirilmesi durumunda, Türkiye'nin 2030 yılında dahi elektrik talebini karşılayabilecek kaynakları vardır. Türkiye'nin bugün için düşürüldüğü dışa bağımlılıktan kurtulması için yine dışa bağımlı, pahalı ve güvensiz olan nükleer santrallere değil, kamusal planlamaya, enerji tasarrufu ve verimliliği alanlarda bilimsel çalışmaların desteklenmesine, yeni ve yenilenebilir kaynaklarını değerlendirmeye ihtiyacı vardır" diye konuştu.

Ülkenin 'Nükleer çöplük' olmasına, nükleer silahlanmaya, dünyada işsiz kalan nükleer lobilerin kar hırsları yüzünden çocukların geleceğinin karartılmasına ve bilimsel olmayan nükleer santral kurulması kararına karşı duracaklarını ifade eden Arslan, Türkiye'nin hiç bir yerine nükleer santral kurulmasını istemediklerini vurgularken, Mersinlileri, başlattıkları imza kampanyasına destek vermeye çağırdı.

İHA

Yayın Tarihi : 18 Eylül 2008 Perşembe 16:47:06