Mersin Nükleer Karşıtı Platform (NKP) Sözcüsü Sabahat Aslan, kente yapılması planlanan 'Akkuyu Nükleer Santrali'nin tamamen Rusya'ya ait olacağını, bir bakıma Rusya'nın Türkiye'de 'İncirlik Üssü' gibi bir üs kurarak, uranyum zenginleştireceğini ve Akkuyu'nun da adeta nükleer çöplüğe dönüştürüleceğini iddia etti.
Aslan, platform üyeleriyle birlikte Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Basın Merkezi'nde yapmış olduğu ortak açıklamasında Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli beldesinde yapılması öngörülen 'Akkuyu Nükleer Santrali'ne yönelik olarak Rusya ile imzalanan 'Nükleer Enerji Santrali Anlaşması'nın, TBMM Dışişleri Komisyonu'nda kabul edilmesine tepki gösterdi. Kabul edilen anlaşmayla birlikte Türkiye'de mevcut olan yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesinin önünün kesileceğini, enerjide de yüzde 70 oranında Rusya'ya bağlı kalınacağını savunan Aslan, bunun yanında enerjide arz güvenliğinin sağlanamayacağı gibi Türkiye'nin toplam elektrik ihtiyacının da sadece yüzde 5'lik bir bölümünün nükleer enerji santrallerinden karşılanacağını savundu.
"ANLAŞMAYLA RUSYA ÜLKEMİZDE 'İNCİRLİK ÜSSÜ' GİBİ BİR ÜS KURACAK"
Aslan, "Dünyanın hiçbir yerinde kurulum modeli olmayan bir modelle Akkuyu'ya kurulacak bir nükleer santral, tamamen Rusya'ya ait olacaktır. Rusya'nın sahip olacağı bu nükleer santralin tüm denetimi, hammaddesi, teknolojisi ve personeli Rusya'dan sağlanacaktır. Rusya, ülkemizde 'İncirlik Üssü' gibi bir üs kurarak; uranyum zenginleştirecek ve Akkuyu'yu nükleer çöplük haline dönüştürerek, dünyada hiç denenmeyen sabıkalı teknolojisine sahip olacak bir nükleer santral modelinin ülkemizde kurulmasını sağlayacaktır" dedi.
Kabul edilen anlaşmayla birlikte üretilecek elektriğin de fahiş bir fiyatla 15 yıllığına alım garantisi verilmiş olması nedeniyle Rusya'ya, Türkiye'nin ödeyeceği yıllık bedelin 71 milyar dolar olduğunu kaydeden Aslan, bu durumun da kamu kaynaklarının zarara uğratılması anlamına geldiğini iddia etti. TBMM Dışişleri Komisyonu üyelerine de seslenen Aslan, komisyonun aldığı kararla birlikte Türkiye'nin ve bu ülkede doğan çocukların geleceğinin ipotek altına alındığını da iddialarına ekledi. Deprem kuşağında olan Türkiye'de nükleer santral kurulmasına onay verilmesinin bir bakıma yeni bir 'Çernobil Faciası'na ortam hazırlamakla eşdeğer olduğunu belirten Aslan, nükleer santralin aynı zamanda bölge tarımına, turizmine darbe vuracağını söyledi.
"MERSİN'E NÜKLEER SANTRAL YAPILMAK İSTENMESİ ÇILGINLIKTIR"
Sabahat Aslan, milletvekillerine de çağrıda bulunarak, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Ülkemizin kaynaklarını nükleer lobilere değil, işsizliğe, eğitimsizliğe ve yoksulluğun giderilmesi için yatırım yapılması için çaba sarf edin. Akkuyu'da nükleer santral kurulumuna değil, ülkemizde yeri ve yenilenebilir enerji kaynaklarımıza yatırım yapılmasını, enerjinin etkin ve verimli kullanılmasını sağlayan kararlara imza atmanızı biz Mersinliler olarak bekliyoruz. Tarih sayfalarında adınızı kara cümlelerle yazılmasını istemiyoruz. Ülkemizin geleceğini karartanları, tarih asla ama asla affetmeyecektir."
Öte yandan, nükleer karşıtlarına sanatçılardan da destek geldi. Bir dizi etkinliğe katılıp, temaslarda bulunmak üzere kentte bulunan 'Kardeş Türküler' adlı müzik topluluğu üyeleri de MGC Basın Merkezi'ndeki toplantıya katılarak, Mersin NKP üyelerine destek verdi. Burada topluluk adına konuşan Vedat Yıldırım, kentin tarihi ve kültürel dokusunun yanında doğal güzellikleriyle kendini öne çıkartan bir kent olduğunu vurguladı. Yıldırım, bu noktada da Mersin'de nükleer santral kurulmasını da bir 'çılgınlık' olarak yorumladı ve konuşmasını da şöyle sürdürdü:
"Kente nükleer santral yerine; yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılarak, enerji verimliliği sağlanarak Türkiye'nin enerji ihtiyacı karşılanabilir. Nükleer santrale karşı çıkılması, bunun içinde iyi bir örgütlenme oluşturulması gerekiyor. Çevre konusunda daha duyarlı olunması, bu konuda da mücadele edilmesi lazım."