Mersin'in Silifke ilçesinde semer ustalığı yapan Hüdaverdi Gökten, yok olmaya yüz tutan mesleğini inatla sürdürmeye çalışıyor.
Semerci ustaları, semerlerin artık yük hayvanları yerine evlerin ve iş yerlerinin şark köşelerini süslediğini belirtiyor.
Bu durumdan memnun olmayan semer ustaları, iki günde bir semer üretebildiklerini ancak daralan pazar nedeniyle ayda 1 ya da 2 tane semer satabildiklerini kaydediyor.
Semer ustası Hüdaverdi Gökten, "Mesleğimiz tamamen el işi göz nurunu gerektiriyor. Haliyle bir iki günde bir tane semeri zorla bitirebiliyoruz. Ürettiğim semerler, yük hayvanları içindir. Süs için yapılan semerler daha
küçük ebatlarda yapılıyor. Çırak yetişmediği için bizler bu mesleğin son temsilcileriyiz. Elim ayağım tuttuğu sürece de semerciliği sürdürmek istiyorum. Ustamdan öğrendiğim bu mesleği 40 yıldır yapıyorum. Semer satışı olmadığı için biz semer ustaları da semer tamiri, hasır yastık, hamıt, yular, tasma, yular zinciri ve ağaç saplık işi yapmaya başladık. Eskiden onlarca iş yeri ve usta varken, günümüzde bir iki tane usta kaldı. Bizlerden sonra çırak yetişmediği için bu işi yapan kalmayacak" dedi.
Ebatları belirlenen semerlere ilk önce temel malzemesi olan çulhaları kesiliyor. İç kısmına saz doldurulduktan sonra kenarları sicimle dikiliyor. Ardından yine semerin kenarlarına sazdan perdah sarılıyor. Oturak kısmı da tekrar sazla doldurularak üzerine çulha bezi dikiliyor. Semerin ön ve arka kısımları ise rengarenk boncuk ve keçelerle süsleniyor. Üzerine keçi derisi çekilip, ağaç aksağımı takılıyor. Son olarak da semerin alt kısmına keçe çekildikten sonra satışa sunuluyor.
GUZEL BİR MESLEK AMA UNUTULUYOR :(