Türk Hava Kurumu (THK) Mersin Şube Başkanı Akın Atilla, toplanan kurban derilerinin nerede ve ne şekilde kullanılacağı bilinmeyen kişi, kurum ya da kuruluşlara bağışlanmaması uyarısında bulunarak, "Bugün bağışladığınız kurban derisi, yarın size kurşun olarak geri dönebilir" dedi.
'Kurban Bayramı'nın, İslamiyet'in önem verdiği ve yerine getirilmesi gereken farzlardan biri olduğuna dikkat çeken Akın Atilla, bayram nedeniyle kesilen kurban kadar, kurbandan elde edilen derinin de kutsiyetinin olduğunu belirtti.
Atilla, kurban derisinin bir 'milli servet' olduğunu ve deri toplama yetkisinin de THK'ya verildiğini ifade ederek, 83 yıllık bir geçmişi olan kurumun da her 'Kurban Bayramı' ile birlikte söz konusu derileri topladığını, bundan elde edilen gelirle de kimsesiz ve yoksullar için kullandığını, bunun yanında özellikle havacılığa meraklı gençlerin yetiştirilmesi için de gelir aktarıldığını anlattı.
Akın Atilla, "Deriler kurban kesilme amacına uygun şekilde kullanacak kurumlara verilmelidir. Bu da dinimizin bir gereğidir. Kurban derilerini nasıl kullanılacağını bilmediğimiz yerlere verirsek; bu deriler bir paraya dönüşerek ülkemizi ve Cumhuriyet'i yıkmaya, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün emaneti olan bu güzel vatanı geriye götürmeye, bölmeye, parçalamaya yönelik faaliyetlerde bulunan kesimlerin de eline geçebilir" dedi.
Kurban derilerini, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan yoksullara, kimsesizlere ve gençler için toplayan THK'nın işte tam da bu noktada öneminin bir kez daha ortaya çıktığını savunan Atilla, Mersinlilere çağrıda bulunarak kesmiş oldukları kurbanların derilerini THK'ya bağışlamalarını istedi. Topladıkları kurban derilerini nasıl ve ne şekilde kullanılacağı bilinmeyen kişi, kurum ya da kuruluşlara bağışta bulunulmaması uyarısında bulunan Atilla, bu tür bağışlarda verilen kurban derilerinin bir gün kurşun olarak geri dönebileceğini iddia etti.
Akın Atilla, 1983-1986 yılları arasında o dönemin hükümeti tarafından kurban derisi toplama yetkisinin THK'dan alınarak, farklı kurum ve kuruluşlara devredildiğini hatırlatarak, terör örgütü Hizbullah ve PKK'nın güçlendiği tarihle, yetki devrinin yaşandığı tarihler arasında benzerlik olduğunu savundu. Atilla, her iki terör örgütünün maddi kaynağının toplanan kurban derilerinden elde edilen gelirler oluşturduğunu iddia ederek, "Her iki gelişmenin tarihlerine baktığınız zaman bunu rahatlıkla görebilirsiniz. Her iki örgütün de derilerin toplanması süreciyle birlikte güçleri de arttı. Çünkü kurban derilerinde çok ciddi bir rant var" diye konuştu.
Kurban derisi toplama işleminin başı boş bırakılmasından kaynaklanan boşluğu, terör örgütlerinin çok iyi kapatarak kendilerine bir gelir kapısı haline dönüştürebileceğine işaret eden Akın Atilla, yapılan düzenlemelerle birlikte bu durumun önüne geçildiğini ve deri toplama yetkisinin yeniden THK'ya devredildiğini vurguladı. THK'nın hangi mahalle ya da sokaktan kimden ve ne kadar deri topladığına yönelik tüm bilgilerin kayıt altında tutulduğunu, toplanan derilerin de nerede ve nasıl değerlendirildiğinin de belli olduğunu söyleyen Atilla, toplanan her kurban derisinden elde edilen gelirin son kuruşuna kadar hesabını verebilecek durumda olduklarını dile getirdi.
Atilla, toplanan kurban derilerinden elde edilen gelirin tamamının THK'ya kalmadığını, söz konusu gelirin yüzde 60'ını dağıttıklarını bunu da; yüzde 50'lik bir bölümünün Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na, yüzde 4'ünün Kızılay'a, yüzde 3'ünün Çocuk Esirgeme Kurumu'na, geriye kalan yüzde 3'lük bölümünün de Diyanet Vakfı'na aktarıldığı bilgisini verdi. THK'nın yüzde 40'lık bir gelirle de; Türkiye'nin akciğerleri olan ormanları korumaya çalıştıklarını, bu kapsamda da orman yangınlarına havadan uçaklarla müdahale eden tek kurumun THK olduğunu belirten Akın Atilla, bununla birlikte ülkenin ihtiyacı olan pilotları da yine kurumun kendisinin yetiştirerek, havacılık sektörünün ihtiyacını karşıladığını söyledi.
THK olarak Mersin'de 2005 yılında 18 bin adet, 2006 yılında 21 bin 200 adet, 2007 yılında ise 23 bin deri topladıklarını, 2008 yılında da 25 bin adet deri toplamayı hedeflediklerini kaydeden Atilla, bu yılki Kurban Bayramı'nda Mersin genelinde 165 köy ve mahallede deri toplama kampanyasını 220 kişilik bir personel ve 65 araçlık bir filoyla yürüteceklerini açıkladı. Bu tür organizasyonlarının çok büyük ve önemli organizasyonlar olduğunun altını çizen Atilla, Mersin'de yaşayan insanların kurum olarak yaptıkları çalışmaları takdir ettiğine inandığını ifade etti.
Her yıl toplamış oldukları deri miktarını yüzde 10-15 oranında arttırdıklarına işaret eden Akın Atilla, buna rağmen Mersin'de kesilen kurbanların sadece yüzde 25'lik bir bölümünün derilerini toplayabildiklerini, geriye kalan yüzde 75'lik bir bölümün nerede ve ne şekilde kullanıldığının bilinmediğini, bu noktada da Mersin'de yaşayan insanlara önemli görev ve sorumluluklar düştüğünü, insanların güzel duygularının sömürülmesine de izin verilmemesi gerektiğini savundu.