Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu, ölümünün 18. yılında Türkiye genelinde olduğu gibi Mersin'de de çeşitli etkinliklerle anıldı. Törende yapılan konuşmalarda Mumcu'nun Atatürkçü ve devrimci kişiliğinin vurgulanırken, Cumhuriyet'e sahip çıkılması vurgusu yapıldı.
Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC), Atatürkçü Düşünce Derneği'nin yanı sıra çeşitle siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarınca ortaklaşa düzenlenen anma etkinliğine yoğun ilgi gösterildi. Atatürk Parkı içerisinde yer alan 'Uğur Mumcu Anıtı' önünde organize edilen törene katılanlar arasında; Büyükşehir Belediye Başkanvekili Erol Ertan, Akdeniz Belediye Başkanı Fazıl Türk de yer aldı. Mumcu'nun anıtına çelenk sunumuyla başlayan tören, saygı duruşu ve hemen ardından da İstiklal Marşı'nın hep bir ağızdan söylenmesiyle devam etti. Törene katılan genç gazetecilerse üzerinde; 'Unutturmayacağız' ifadesinin yanı sıra Mumcu'nun sözlerinden oluşan dövizler de taşıdı.
"1920 RUHUYLA ANADOLU'NUN SESİNİ DÜNYAYA DUYURACAĞIZ"
Burada konuşan MGC Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ünal, Anadolu basını olarak bugün üstlenmiş oldukları görev ve sorumlulukların bilincinde olduklarını ifade ederek, İstanbul medyasınınsa kendilerini farklı mecralara çekmeye çalıştığını öne sürdü. Ünal, "Sanki burası Türkiye değilmiş gibi başka şeyler konuşuyoruz. Ama biz, Anadolu gazetecileri olarak Mustafa Kemal'in, Uğur Mumcuların izindeyiz. 12 Eylül'deki askeri darbe sonrasında bu ülkede çok şey oldu. Bilmediğimiz, hissetmediğimiz, çözemediğimiz cinayetler oldu. O cinayetlerin aslında bir amacı vardı. Bir başka amacı vardı Anadolu coğrafyasıyla ilgili. 12 Eylül'de yaşananlar, aslında bugünleri anlatan bir provaydı" dedi. Bugün yüzlerce gazetecinin cezaevinde olduğunu hatırlatan Ünal, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'da başlatmış olduğu 'özgürlük ateşi'nin savunucuları oldukları gibi yine 1920 ruhuyla hareket edip, Anadolu'nun sesini tüm dünyaya duyurabilme çabası içinde olduklarını anlattı.
"TETİKÇİLERİN ARKASINDAKİ KARANLIK GÜÇLER ÇIĞA ÇIKARTILAMADI"
ADD Mersin Şube Başkanı Esma Tomris Yılmaz ise, her ne kadar Uğur Mumcu'nun katilleri yakalansa da tetikçilerin arkasındaki 'karanlık güçler'in hala açığa çıkartılamadığının altını çizdi. Yılmaz, "Uğur Mumcu ile birlikte Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu gibi aydınlarımızı da karanlık, alçakça pusularda yitirdik. Türkiye'yi sarsan bu kanlı kıyımları planlayanlar, hiç kuşku yok ki Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk ulusunu hedef almıştır. Ölümsüz, yiğit, Atatürkçülerimiz, yaşamları boyunca sömürüye, gericiliğe, bölücülüğe karşı çıktılar. Yolsuzlukların, haksızlıkların, hukuksuzlukların üzerine korkusuzca gittiler. Onlar; onurun, namusun, erdemin, aydınlanmanın, özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin ve emperyalizme karşı direnişin simgesi oldular. Onlar; sonsuz geleceğe aktardıkları düşünceleri, ödünsüz dik duruşları ve onurlu savaşımlarıyla anılacak ve her zaman örnek olacaklar" diye konuştu.
"MUMCU İNANÇ VE İLKELERİNDEN HİÇBİR ZAMAN ÖDÜN VERMEDİ"
CHP Mersin İl Başkanı Yılmaz Şanlı da, Uğur Mumcu'nun demokrasi ve insan haklarını her zaman savunduğunu hatırlatarak, Mumcu'nun bu inanç ve ilkelerinden hiç ödün vermeden, dürüstlükten ayrılmayan bir aydın, bir demokrat gazeteci kimliğiyle de öne çıktığını anlattı. Mumcu'nun; terörün silah kaçakçılığıyla bağlantısını, giderek artan gerici örgütlenmenin iç ve dış desteklerini belgeleriyle gözler önüne serdiğini dile getiren Şanlı, Türkiye'nin, 'Susurluk Kazası' ile yeniden gündeme gelen Abdullah Çatlı adını, 'ülkücü mafya' kavramını ilk kez onun yazılarından okuduğunu kaydetti. Şanlı, konuşmasını da şöyle sürdürdü; "Uğur Mumcu gibi birçok gazeteci ve bilim adamı daha öldürüldü Türkiye'de. Çünkü o değerli insanlar, hep demokrat, laik, cumhuriyetçi, Atatürkçü ve devrimciydiler. Bu cinayetler aydınlarımızın kişiliğinde bağımsız, laik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti ile Atatürk ilke ve devrimlerini hedef almışlardı. Ancak hedeflerine ulaşamayacaklar ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk ilke ve devrimleriyle yaşamını sonsuza kadar sürdürecektir."
'UĞURLAR OLSUN' PARÇASINI HEP BİRLİKTE SÖYLEDİLER
BDP Mersin İl Başkanı Cihan Yılmaz da Uğur Mumcu'nun araştırmacı-gazeteci kimliğini ortaya koyarak, Türkiye'de bir arada ve birlikte yaşamanın mümkün olduğunu, farklılıkların da zenginlik olarak görülmesi gerektiğini vurguladı. Ayça Leventyürü'nün sunuculuğunu üstlenmiş olduğu anma töreninde Radyo Metropol'den Raşit Doğan, genç gazeteciler adına günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaparken, Mersin Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Müdürü Tamer Güven ile Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Tekkanat, şiirler okuyup Uğur Mumcu ile ilgili pasajlar seslendirdi. Tören, Selda Bağcan'ın seslendirmiş olduğu; 'Uğurlar Olsun' adlı parçanın hep bir ağızdan söylenmesiyle son buldu.
"MUMCU, ATATÜRKÇÜLÜĞÜN TEMEL İLKELERİNİ DAİMA PRENSİP EDİNDİ"
Öte yandan, Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu'nun öldürülüşünün 18. yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Özcan, mesajında şu görüşlere yer verdi; "51 yıllık hayatı boyunca örnek bir kişilik sergileyen Uğur Mumcu, ne yazık ki 24 Ocak 1993 yılında uğradığı hain bir saldırı sonucu aramızdan ayrılmıştır. O'nun aydınlık fikirlerine tahammül edemeyen gerici güçlerin, O'nun bedenini ortadan kaldırarak fikirlerini de yok edeceklerini sanmaları zaten en büyük özellikleridir. Uğur Mumcu, yazdığı yazılar ve eserlerinde çağdaşlığın, ilericiliğin ve gerçek anlamda Atatürkçülüğün temel ilkelerini daima prensip edinmiştir. Mumcu'nun bıraktığı eserler her ne kadar tesellimiz olsa da, katillerinin gereken cezaya çarptırılmamaları bir o kadar üzüntümüzdür. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimlerini takip eden bu ülkede Uğur Mumcular asla son bulmayacaktır."