Mersin’in Mut ilçesinde bu yıl 160 bin ton zeytin ve 28 bin ton zeytinyağı rekoltesi bekleniyor.
İlçe Tarım Müdürü Levent Abaş, Toros Dağları’nın güney yamaçlarında kurulu olan Mut’un taşıdığı avantajlı iklim yapısı nedeniyle Türkiye’nin en erkenci zeytinlerinin ilçede yaşadığını belirtti. Genetik yapısı nedeniyle bir yıl bol, bir yıl az ürün veren zeytinde bu yıl beklentilerin oldukça yüksek olduğunu kaydeden Abaş, şöyle konuştu:
“Şu an Mut'ta 10 milyon 500 bin civarında ağaç bulunuyor. Önceki yıllarda dikilen fidanların artık tam olgunluk aşamasına varması, üretim kapasitemizi daha da artırıyor. Geçen yıl 110 bin ton zeytin ve 20 bin ton zeytinyağı elde etmiştik. Bu yıl ise 160 bin ton zeytin ve 28 bin ton civarında zeytinyağı rekoltesi bekliyoruz. Büyüdükçe daha fazla ürün vermeye başlayan zeytin ağaçlarının, diğer ürünlere göre farklı bir genetik yapısı var. İlçede Zeytin ağaçlarının genetik yapısı gereği, bir yıl fazla, bir yıl ise az ürün veriyor. Bu yüzden düzenli olarak zeytin rekoltesini belirlemek zordur. Geçen yıl zeytinin az ürün verdiği bu yıl ise, zeytin ve zeytin yağı rekolte patlaması yapacağını düşünüyoruz.”
Don ihtimali karşısında bazı üreticilerin erken hasada başladığını, bunun da doğru bir yaklaşım olmadığını vurgulayan Abaş, “İlçemizdeki üreticiler hata yapıyor. Meyve daha tam anlamıyla yağlanmadan hasat ediliyor. Geçen yıl 1,5 ila 2,25 TL’den alıcı bulan zeytinin, bu yıl değeri 70 kuruş ile 1.5 TL arasında değişiyor. Zeytinyağı ise her yıl olduğu gibi bu yılda 6 TL’den satılıyor. Zeytin fiyatlarının bu yıl düşmesi üreticiyi sıkıntıya soktu. Çünkü ürün fazla olduğu dönemlerde fiyat her zaman düşüş yaşar.” dedi.
İlçede yetiştirilen zeytinlerin işlenmesi için kurulu bulunan 8 zeytinyağı fabrikasının artık yeterli olmadığını ifade eden Abaş, “Gün geçtikçe bu fabrikalar yetmez hale geliyor. Şuan zeytinyağı çıkarmak isteyen vatandaşlar 20-25 gün sonraya ancak sıra bulabiliyor buda fabrikalar önünde uzun kuyruklara sebep oluyor. Bu sayının artması gerekiyor.” diye konuştu.
Fabrika sahipleri ise hasat döneminde 24 saat esasına dayalı çalıştıklarını ve günlük yaklaşık 80 ton zeytinin işlenebildiğini belirttiler.
sanırım sayın Abaş vatandaşın sesine kulak vermemiş hiç sokaktaki vatandaş yüz gülmek bi yana içi kan ağlıyor...memleketin zeytininin yüz güldürmesi için bu zeytin alıcılarının ve elekçilerin oyunlarına bir dur denmesi lazım ...
Ürünun fazla olması demek maliyetinin düştüğü anlamına mı geliyor da (Elektrik-Su-Gübre-İlaç-Bakım ve işçilik) Geçen yıl 1,5 ila 2,25 TL’den alıcı bulan zeytinin, bu yıl değeri 60 kuruş ile 1.5 TL olması ÜRETİCİNİN YÜZÜNÜN GÜLMESİ anlamına mı geliyor. Günlerin en kısa olduğu ve havaların soğuk olduğu hasat zamanında eytinleri toplayacak işçinin bulunanamaması ve de günlük ücretin 30-35 TL olması da ÜRETİCİNİN YÜZÜNÜN GÜLMESİ anlamına mı geliyor.Bu çelişkilere çözüm önerilerinizide lütfen açıklazmısınız.