Başbakanlık Avrupa Birliği (AB) Genel Sekreterliği Genel Sekreter Yardımcısı Tunay İnce, Türkiye'nin AB ile müzakere sürecinin başlaması nedeniyle Genel Sekreterlik'teki uzman kadro sayısının artırılması ve kurumlararası koordinasyonun sağlanması gerektiğini söyledi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Avrupa Birliği Bilgi Bürosu, aktivitelerini aktarmak ve gelecek dönem faaliyetleri konusunda bilgilendirme amacıyla bir dizi konferans düzenliyor. Bugün başlayan ve 24 Ekim 2005 Pazartesi gününe kadar sürecek olan konferanslarda müzakere süreci içinde AB politikaları değerlendirilecek.
Konferanslar dizisinin ilk konusu "KOBİ'ler İçin Aktif Finans Programları" oldu. Konferansa konuşmacı olarak katılan Başbakanlık AB Genel Sekreterliği Genel Sekreter Yardımcısı Tunay İnce, katılımcılara AB Genel Sekreterliği'nin işleyişi hakkında bilgi verdi. Müzakere süreci içinde Türkiye'de kurumlararası işbirliği ve koordinasyonunun önemine değinen İnce, "AB kurumlararası işbirliği konusu üzerinde önemle duruyor. Ancak Türkiye maalesef bu konuda yetersiz. Bu nedenle hem AB Genel Sekreterliği'ndeki uzman kadro sayısının artırılması, hem de kurumlararası işbirliği ve koordinasyonun sağlanması gereklidir" dedi.
AB mali yardımları hakkında da bilgi veren İnce, bu yardımların Katılım Öncesi Mali Yardımlar, Yatırım ve Bankasal Krediler, Topluluk Programları başlıkları altında toplandığını söyledi.
AB tarafından Türkiye'ye sunulan mali yardımların,1996 Gümrük Birliği'nin imzalanmasıyla canlandığını ifade eden İnce, kısa süre içinde siyasi sebeplerle mali yardımlarda aksama olduğunu kaydetti. Mali yardımların 2000 yılında Türkiye'nin AB adaylığının kabulünün ardından yeniden etkisini kazandığını ifade eden İnce, o yıllarda yıllık ortalama 180 milyon Euro yardım yapıldığını söyledi. Mali yardımların Kopenhag Zirvesi'nin ardından büyük ivme kazandığını ve ortalama 1 milyar 50 milyon Euro'ya kadar ulaştığını bildirdi.
İnce, AB tarafından sağlanan mali yardımların, kurumsal yapılanma için teknik yardım, mevzuat uyumunun desteklenmesi için yatırımlar ve bölgesel kalkınma alanlarında yapıldığını söyledi. Bu alanlarda en büyük payın yüzde 22 oranla bölgesel kalkınma alanına ait olduğunu ifade eden İnce, "Türkiye ekonomisinin en önemli kaynaklarından biri olan KOBİ'ler bölgesel kalkınma alanına giriyor. Bu nedenle AB mali yardımları bu alanda yoğunlaşıyor" dedi.