Greenpeace Denizler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, şu anda Türkiye'de de Akdeniz'de de milyonlarca insanın balıkçılıkla geçindiğini ve balıkçılığın, bütün Akdeniz'i çevreleyen ülkelerin en önemli yaşamsal kaynaklarından birisi olduğunu belirterek, bilinçsiz orkinos avıyla balıkçılığın tehlike altında olduğunu söyledi. Dökmecibaşı, orkinos avcılığının durdurulması için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın kontrol mekanizmalarını acilen devreye sokması gerektiğinin altını çizdi. 

Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nde bir basın toplantısı düzenleyen Banu Dökmecibaşı, Greenpeace'in orkinos avının acilen durdurulmasını talep ettiğini açıkladı. Mavi yüzgeçli orkinos avının acilen durdurulması, Akdeniz ekosisteminin korunabilmesi ve sömürülmekte olan balık stoklarının iyileştirilebilmesi için tam koruma sağlanan bir deniz rezervleri ağı oluşturulması gerektiğini belirten Dökmecibaşı, şu sıralarda Greenpeace gemisi Rainbow Warrior'un, balıkçılık endüstrisinin Güney Akdeniz'deki mavi yüzgeçli orkinos yağmasına tanıklık etmek ve belgelemek amacıyla Malta'dan yola çıktığını söyledi. Türkiye'de mayıs ayında başlayan 2007 yılı orkinos av sezonunun başlarında Akdeniz'in en önemli türlerinden biri olan mavi yüzgeçli orkinosun soyunun tükenmekte olduğuna dikkat çeken Banu Dökmecibaşı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın gerekli tüm denetlemelerin yapılması ve bazı noktaların açıklığa kavuşturulması için acilen harekete geçmesi gerektiğini kaydetti. 

Dökmecibaşı, önemli yumurtlama alanlarından biri olan Kuzey Kıbrıs-Mersin arasındaki bölgede çok büyük bir Türk filosunun avlanacağının tahmin edildiğini belirterek, "Greenpeace, İspanya'nın güneyinde ve Fas'ın kuzeyinde balıkçıların bu yıl sezon başından beri 2006 yılında aynı zamanlarda yakaladıkları av miktarının ancak yüzde 20'sini yakalayabildiklerine dair tespitlerde bulundu. 2006, bu balıkçıların zaten bugüne kadarki en düşük av sezonu idi. Aynı zamanda bu geleneksel avcıların, geçtiğimiz yıllara
oranla daha küçük boy orkinoslar yakaladıkları da bir gerçektir, bu durum ise zaten Akdeniz'de yok olmakta olan bu türün tekrar üreyebilmesi için şart olan büyük boyların varlığı konusunda endişe yaratmaktadır" dedi. 

"Mavi yüzgeçli orkinos avcılığı tamamen kontrolden çıkmış durumdadır" diyen Denizler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, "Hükümetler tüm teknelerini limanlarına geri çağırmalıdır. Aksi takdirde, 2007 mavi yüzgeçli orkinos avcılığının son yılı olacaktır" diye konuştu. 

Deniz ekosistemlerinin korunmasının, özellikle yerel balıkçılar ve halklar gibi yaşamları tamamen buna bağlı olan milyonlarca insanın geleceği için hayati önem taşıdığına vurgu yapan Dökmecibaşı, deniz rezervlerinin oluşturulmasının, deniz yaşamını korumak, yenilemek ve aynı zamanda tükenmekte olan balık stoklarının iyileştirilmesi için tek yol olduğunu kaydetti. Dökmecibaşı, "Türkiye de bu anlamda üzerine düşeni yaparak, öncelikle deniz kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir balıkçılık için, şu anki gerçek av ve çiftlik kapasitesinin doğru değerlendirmesini yaparak, mavi yüzgeçli orkinosun özellikle yumurtlama alanlarını koruma altına almalıdır" dedi. 

Balık stoklarının iyileştirilmesi ve tüm çeşitliliğiyle deniz yaşamının korunabilmesi, denizlerin yüzde 40'ının tam koruma altında bir küresel deniz rezervleri ağı haline getirilmesi için kampanya yürütüldüğünü hatırlatan Dökmecibaşı, "Greenpeace, Avrupa Birliği üye devletlerinin böyle bir rezerv ağının yeni bir deniz yasası olan Deniz Yaşamı Strateji Yönetmeliği'ni kabul etmelerini talep etmektedir. Bu kampanyanın bir parçası olarak, Greenpeace gemilerinden Arctic Sunrise Kuzey Denizi'nde ticari yağma şeklinde morina avlayan balıkçı tekneleriyle, Rainbow Warrior ise Akdeniz'in en muhteşem balığı olan orkinosu silip süpüren orkinos tekneleri ile yüzleşmekteler" şeklinde konuştu.
Şu anda Türkiye'de de Akdeniz'de de milyonlarca insanın balıkçılıkla geçindiğini anımsatan Greenpeace Denizler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, konuşmasının devamında ise şunları kaydetti: 

"Bütün Akdeniz'i çevreleyen ülkelerin en önemli yaşamsal kaynaklarından birisi olan balıkçılık, bu tür uygulamalar nedeniyle tehlike altında. Yani sadece bir türü korumak değil, bütün Akdeniz'i çevreleyen ülkelerin ve milyonlarca insanın geleceğini korumaktan bahsediyoruz. Bu nedenle, Türkiye'nin de üzerine düşen görevi yapması gerekir. Bu anlamda sorumlu olan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın kontrol mekanizmalarını artırmalarını talep ediyoruz. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na bir mektup göndererek, şu
anda Türkiye'de tekne sayısının belirlenmesini, orkinos çiftliklerinin kapasitesinin düşürülmesini talep edeceğiz."