Çukurova'nın düşman işgalinden kurtuluşunda önemli rol oynayan, 44 Kuva-i Milliyeci'nin 1 tabur Fransız askerine geçit vermediği Karboğazı Zaferi, şölenle kutlandı.
Mersin'in Tarsus İlçesi'ne bağlı Gülek Beldesi Karboğazı mevkiinde bu yıl 11.'si düzenlenen Karboğazı Zafer Şöleni'ne, Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, MHP Mersin İl Başkanı Mahmut Tat, MHP Batman İl Başkanı Bedrettin Demir, belde belediye başkanları, eski milletvekilleri ve 20 bine yakın vatandaş katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan tören, Kuran-ı Kerim okunmasıyla devam etti.
Şölenin açılış konuşmasını yapan Gülek Belediye Başkanı Tekin Çelik, Karboğazı Zaferi'ni anlattı. Tekin, Karboğazı Zaferi'nin bir destan olduğunu belirterek, "Bu destanı yazanlar, ateşten gömlek giyen yiğitlerdir. Bölgelerinde üzerine düşen görevi eksiksiz yapmak için ölümü göze alan yiğitlerdir. Karboğazı Savaşı, Çukurova'nın kurtuluşunda bir dönüm noktasıdır. Ankara Antlaşması'nın temelini oluşturur. Her Gülekli'nin, her yöre insanının, her Türk'ün Karboğazı Savaşı ile gururlanmak hakkıdır. Çünkü Karboğazı, Türk'ün onurunu kurtardığı yerlerden biridir" dedi.
Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise o kahramanların verdiği bugün bile akıllara durgunluk veren mücadeleyi yeniden yaşadıklarını ifade etti. Kocamaz, "Aradan geçen bunca yıl bizi biraz rahatlatmış, biraz rehavete sürüklemiş gibi görünmekte. İşte bu nedenledir ki, ülkeyi yönetenler geçmişte bu ülke üzerine emelleri olanların halen emellerinden vazgeçmediklerini görememekte ya da görmezden gelebilmekte. Geçmişte Haçlı Seferleri olarak bu kutsal toprakları işgal edenler bugün de çeşitli yollarla işgali sürdürmekte. Topla tüfekle alamadıkları vatan toprakları bugün dolara, euroya kurban edilmekte. Ekonomik politikalarla ülkemiz AB ve ABD'ye bağımlı hale getirilmekte. Ülkemizin dev firmaları ile devletin stratejik kurumları da dahil olmak üzere bir bir yabancılara devredilmekte. Bunların, bu tehlikelerin sayısını daha da çoğaltabiliriz. Ama geçmişte canları, kanları pahasına bu vatanı bize emanet eden o insanlar bugün mezarlarında rahat uyuyabiliyor mu? Onların kemiklerinin sızlaması, bizim yüreklerimizi hiç mi sızlatmıyor? Öyleyse aklımızı başımıza devşirmeliyiz. Her zamankinden daha uyanık olmalıyız. Titreyip kendimize dönmeliyiz. Ayrılığa gayrılığa düşmeden, tefrikalara düşmeden, hangi kökenden, hangi mezhepten, hangi bölgeden, hangi siyasi partiden olursak olalım, bu vatanın sonsuza dek hür ve bağımsız olarak yaşaması, bu bayrağın gönderden inmemesi, ezanların minarelerden dinmemesi için kanımızın son damlasına kadar direnmek ve mücadele etmek zorundayız. İşimiz zor, zaten hiçbir zaman kolay olmadı ki. Bu nedenle saflarımızı daha da sıklaştırmak, dargınlıkları, kırgınlıklıları bir kenara bırakarak, ayrılıktaki azaptan kaçarak, birlikteki rahmete koşmak zorundayız" diye konuştu.
Konuşmaların ardından vatandaşlar yerel sanatçıların ve Ahmet Şafak'ın söylediği türkülerle coşkulu anlar yaşadı.