Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elvan Tercan, Türkiye'de doğumların yaklaşık yüzde 80'inin sezaryen ameliyatı ile gerçekleştiğini söyleyerek, bu durumun Sağlık Bakanlığının da önemle üzerinde durduğu yanlış bir uygulamanın sonucu olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Tercan, "Özellikle ilk doğumunu yapacak anne adaylarının birçoğu doğum ağrısından korktuğu için, ikinci veya üçüncü doğumunu yapacak anne adayları da önceden yaşadığı doğum ağrısını bir daha yaşamak istemedikleri için sezaryenle doğumu tercih etmektedir. Bir de buna kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının günün herhangi bir saatinde başlayan, saatlerce sürebilen doğum eylemi (ilk doğumlarda ortalama 4-5 saat, ikinci veya üçüncü doğumlarda 1-3 saat) sırasında hastasını takip etmektense kendisinin belirlediği gün ve saatte yarım saat içerisinde yapılabilen sezaryen ameliyatını tercih etmesi eklenince normal doğum oranının düşmesi kaçınılmaz olmaktadır. Halbuki yapılan sezaryen ameliyatları da birtakım risklere yol açabilmektedir. Bunun için Sağlık Bakanlığı normal doğumu teşvik ederek sezaryenle doğum oranını azaltmaya çalışmaktadır" dedi.
AĞRIYA KARŞI BÖLGESEL YÖNTEM
ERÜ Tıp Fakültesi'nde doğum yapmaya karar veren anne adaylarının normal doğum sırasında ağrı duymaması için bölgesel yöntemle 'doğum analjezisi'nin uygulandığını belirten Prof. Dr. Tercan, "Bu uygulama bilimsel ve etik olarak bütün dünyada kabul edilmiş bir uygulamadır. Ülkemizde de bazı üniversite hastaneleri ve özel birçok hastanede uygulanan bu yöntemin bizim hastanemizde yaygın olarak uygulanması şimdiye kadar mümkün olmamıştır. Doğumun birinci evresinde rahim kasılmaları ve rahim ağzının açılması,
ikinci evresinde ise bebeğin önde gelen kısmının doğum kanalında ilerlemesi ve etraf dokularda gerilmeye sebep olması anne adayının ağrı duymasına yol açar. Ağrı eşiği yüksek olan anne adayları bu ağrıları çok şiddetli olarak algılamazken, ağrı eşiği düşük olanlar ağrıyı 'dayanılmaz' olarak tanımlayabilirler" diye konuştu.
"FELÇ OLMA HİSSİ YOK"
Bazı anne adaylarının normal doğum ağrılarını çekmeyi 'doğal' kabul ettiğini ve anne olma gibi kutsal bir amaca hizmet ettiğine inanarak katlanmaya çalıştıklarına vurgu yapan Prof. Dr. Tercan, "Doğal doğum adı verilen bu durumda anne adaylarına kendileri talep etmedikçe ağrılarını hafifletmek için herhangi bir müdahalede bulunulmaz. Ancak anne adaylarının önemli bir kısmı doğum ağrılarından korkar ve tıbbın sunduğu imkanlardan yararlanmak ister. Hatta doğum ağrısı çekmemek için çoğu zaman doğumu
yaptıracak doktoru da zora sokarak sezaryen yaptırmayı tercih ederler. İşte epidural analjezi bu amaçla geliştirilmiş ve yaygın olarak kullanılan güvenli bir yöntemdir. Amacı, doğum olayının verdiği ağrıları tamamen dindirmek ya da en azından dayanılabilir bir seviyeye indirmektir. Günümüzde bu kadar etkili ağrı dindirme yöntemleri varken anne adayının doğum sancılarına 'katlanmasını' beklemek gereksiz bir yaklaşımdır. Epidural analjezi ya da sık bilinen adıyla 'ağrısız doğum', doğumda ağrı hissini
ortadan kaldırmak için kullanılan özel bir bölgesel analjezi şeklidir. Uygun dozlarda ilaç kullanıldığında motor lifler (yani kasların çalışmasını sağlayan sinir lifleri) 'uyuşmadığından' anne adayı kendini 'felç olmuş' gibi hissetmez ve bir kısıtlama olmaksızın hareket edebilir" ifadelerini kullandı.
"UZMANLAR TARAFINDAN UYGULANMALI"
Epidural analjezinin ağrı hissini ortadan kaldırmada oldukça etkili olduğunu ve yan etki ortaya çıkma riski de oldukça düşük bir yöntem olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tercan, "Ancak epidural uygulamalarının bu konuda yetişmiş ve tecrübe edinmiş anestezi uzmanları tarafından uygulanması gerekir" dedi.
Yöntemin uygulanması sırasında bebeğin üzerinde olumsuz etkisinin olmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Tercan, "Kullanılan ilaçlar kana çok az geçtiklerinden ve geçseler de göbek kordonundan geçip bebeğe ulaştıklarında kısa sürede parçalandıklarından bebek üzerinde olumsuz bir etki beklenmez" şeklinde konuştu.
EPİDURAL ANALJEZİ KİMLERE UYGULANMAZ?
Yöntemin herkese uygulanmadığını belirten Prof. Dr. Tercan, sözlerini şöyle tamamladı: "Yöntem; psikolojik problemi olanlara, kanama-pıhtılaşma bozukluğu olanlara, anatomik bozukluğu olanlara ve istemeyenlere uygulanmaz. Ağrısız doğumun avantajları ise, doğum ağrılarını hissetmeyen anne doğumun ilk anından itibaren çocuğu ile ilgilenebilir, çocuk sahibi olmanın zevkini doyasıya yaşayabilir. Ağrısız doğum planlanan hasta ile doğumdan önceki günlerde veya doğumdan hemen önce görüşülerek hastanın gebelik
süreci ve fizik durumu değerlendirilmekte, ağrısız doğum hakkında hastaya bilgi verilerek yazılı onayı alınmaktadır. Bu konuda özellikle 2 öğretim üyemiz 7gün 24 saat hizmet vererek uygulamayı başlatmış ve sürdürmektedir. Normal doğum yapacak anne adaylarına diyoruz ki; bize gelin, doğumla ilgili ağrılarınızı giderelim, siz ağrısız normal doğumun mutluluğunu yaşayın, biz de sizin mutluluğunuza ortak olalım."