Kayseri Baro Başkanı Ali Aydın, Bünyan ilçesine yapılması düşünülen cezaevi kampusü için görüşlerine başvurulmamasını eleştirerek, bu kadar uzak mesafenin mahkum yakınlarının ziyareti, duruşma günleri ve avukatların görüşmeleri noktasında önemli sıkıntılara yol açacağını söyledi.

Bir basın toplantısı düzenleyen Ali Aydın, Kayseri'nin Bünyan ilçesine yapılması planlanan cezaevi kampüsü hakkındaki görüşlerini ifade etti.

Cezaevi kampüsü noktasında hiçbir kurum ya da kuruluş tarafından görüşlerine başvurulmadığını aktaran Aydın, yapılacak olan cezaevi kampüsünü mahkum ve tutuklululardan sonra en çok kullanacak olan kişilerin avukatlar olduğunu söyledi. Projenin Bünyan'a yapılmak istenmesinin kamuoyuna yansımasının tek gerekçesinin ise ilçeyi ekonomik ve sosyal bakımdan kalkındırmak olduğunu öne süren Aydın, "Bu hem bir talihsizlik hem de geçen yüzyıldan kalmış bir kalkınma modeli olarak yadırganacak bir durumdur. Böyle bir yatırımın Bünyan'ın kalkınmasına hiçbir katkısı olmayacaktır. 50 kilometre uzak mesafeden günlük ortalama 200 mahkumun duruşmalar için adliyeye nakli gerektiğinde; güvenlik, insan gücü, zaman ve masraflar bakımından doğru değerlendirme yapılmadığı kanaatindeyim. Mahkumları ziyaret edecek olan yakınlarının ulaşımı ve diğer ilçelerdeki cezaevlerinin kapanmasının ardından yapılacak olan sevk ve nakillerde yaşanacak olanlar da merak konusudur" dedi.

"CEZAEVİ ŞEHİR MERKEZİNE AZAMİ 15 KİLOMETRE MESAFEYE YAPILMALIDIR"

Her gün onlarca avukatın tutuklu ve mahkumlarla görüşmek için gitmek zorunda olduğu bir cezaevinin bu kadar uzak yere yapılmasının avukat arkadaşlarına da zorluklar doğuracağını ifade eden Aydın, "Toplamda 100 kilometre yol gitmek zorunda kalacak olan meslektaşlarımızın bütün günlerini bir tek cezaevi ziyareti ile geçeceği ortadadır. Yeni cezaevinin ulaşımı, güvenliği ve cari harcamaları ucuz ve kolay sağlanabilen, olası alt yapı sorunlarının Büyükşehir Belediyesi tarafından giderilebilecek, şehir merkezine azami 15 kilometre mesafedeki bir yere yapılmalıdır" görüşlerine yer verdi.

Aydın, bütün hususların yeniden değerlendirilerek, bu yanlıştan acilen dönülmesini tüm meslektaşları ve kamuoyu adına talep ettiklerini sözlerine ekledi.

"MAHKEME KARARI OLMAYAN TÜM DİNLEMELERE KARŞIYIZ"

Son günlerdeki yargıyı dinleme olaylarına da değinen Aydın,

yasadışı her türlü dinleme olayına hukukçular olarak karşı çıktıklarını kaydetti. Yasal dayanağı olmayan, kamu, tüzel ya da gerçek kişilerin her türlü dinlemesine karşı olduklarını ifade eden Aydın, "Bunların cezalarının artırılması noktasında yapılacak çalışmayı destekliyoruz. Mahkeme kararıyla yapılan dinlemelerinde kamuoyunda sanki herkes dinleniyormuş gibi bir vahim ve kaos ortamı oluşturulacak şekilde yansıtılması isabetli değildir. Her kim suç, şüphe altındaysa hakkında da dinlenmesi yönünde bir mahkeme kararı varsa, makamına ve mevkiine, yaptığı işe bakılmaksızın dinlenmesinde bir sakınca yok, aksine gereklilik vardır. Tabi ki bu hususun dozu kaçırılmamalı, kuvvetli şüphe olmalı, mahkeme kararı olmalıdır. Bunun dışındaki dinlemeler kanuna ve hukuka karşıdır. Kamuoyuna yansıtıldığı şekliyle bir kısım baroların ve barolar birliğinin bu yöndeki açıklamalarının maksadını aştığını düşünüyoruz. Bu açıklamalara destek vermeğimizi belirtiyorum. Bu olay bir hukukun korunması ya da yasal olmayan dinlemelerin kınanması anlamında değil, biraz siyaset ve muhalefet anlayışıyla yapılmış açıklamalardır. Bunu Kayseri Baro'su adına kabul etmiyoruz" diye konuştu.

Kişinin kişisel iletişim güvenliğinden endişe ettiği, her telefon açtığında 'acaba dinleniyor muyum' paronayasına takıldığı bir ortamda, sağlıklı bir psikolojiden bahsetmenin mümkün olmadığını da dile getiren Aydın, "Elbette bu sıkıntının, gerilimin ortadan kaldırılması gerekir. Bu da tabiatıyla hükümete ve kamu kurumlarına düşüyor. Bu anlamda mahkemeleri daha tartışmasız, daha net tavırlar takınması, hükümetin de daha açık bu konunun üzerine gitmesi kanaatindeyiz" dedi.