Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tabiatla uyum içerisinde yaşamak zorunda olduklarını ifade ederek, "Çevrenin kirletilmesi bizim medeniyetimizde kul hakkına girer" dedi.
Partisinin il kongresine katılmak üzere Kayseri'de bulunan Başbakan Erdoğan, Kayseri Valisi Mevlüt Bilici'yi makamında ziyaret ettikten sonra, Kıranardı bölgesinde düzenlenen Çevre Festivali programına katıldı.
'1 milyon kadın, 1 milyon fidan' etkinliği kapsamında AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları ile AK Parti Kayseri Kadın Kolları tarafından düzenlenen festivalde konuşan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Kayseri'de bu sene 7 bin hektarlık alanı yeşillendirmek istediklerini söyleyerek, "Bu sene Kayseri'de her kişiye 7 fidan diktireceğiz. Geçen sene tüm Türkiye'deki milli ağaçlandırma seferberliğinde 463 bin hektarlık alanı ağaçlandırarak hedefimizi geçtik. Ağaçlandırma konusunda hükümetimiz büyük adımlar attı" dedi.
Daha sonra kürsüye gelen Başbakan Erdoğan, bu dünyanın tüm canlıların ortak mekanı olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, "Yaşam kaynağımızı tabiattan alıyoruz. Milyonlarca yıl üzerinde insan yaşayan toprakları biz emanet aldık; bozmadan, tahrip etmeden gelecek nesillere aktaracağız. Çevrenin korunması, kimilerine göre çok yeni bir kavram olabilir, kimi kültürlere göre bu konularda tehditlerin artmasıyla gündeme gelmiş olabilir, fakat biz tabiatı koruyacak medeniyet mensuplarıyız. Emanet ise bizim kültürümüzde kutsaldır. Tabiata zarar vermenin kınandığı, ağaç dikmenin tavsiye edildiği bir kültürden geliyoruz. Fatih Sultan Mehmet diyor ki, 'Ormanlardan bir ağaç kesenin boynunu vururum'; bu iş bu kadar önemli. Aynı şekilde çevre kirletilmesi noktası bizim medeniyetimizde kul hakkına girer. Sigaranın izmaritini atan, kul hakkı işlemiş olur. Balgamını sokağa atan, kul hakkı işlemiş olur. Niçin; belediyenin çöpçüsünün görevi senin attığın pisliği temizlemek değil, doğal atıkları temizlemektir. Biz böyle bir medeniyetten geliyoruz. Benim hocalarım beni böyle yetiştirdi. Önümüzde atılmış bir balgamda içimiz geçiliyorsa, orda biz sağlık sıhhat için bir iç geçiriyorsak, bu kul hakkıdır. Sigarasını içer sonra izmaritini caddeye atar, yok böyle bir şey" dedi.
Tabiatla uyum içerisinde yaşamak zorunda olduklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, bu hassasiyetlerin hatırlanması ve yeniden hayata geçirilmesinin kaçınılmaz bir hal aldığını söyledi. Erdoğan, "Ciddi tehditlerin içinde bulunuyoruz. Bizden öncekiler Kyoto'yu imzalayamadılar. Biz geldik, imzaladık. 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum zaman, o günün bir gazetesi hava kirliliğinden korunmak için halka promosyonla maske dağıtıyordu. Mücadele verdik, doğalgazı geliştirdik. İktidara geldiğimizde 9 ilde doğalgaz kullanıyordu, şimdi 63 ilde kullanılıyor. Nerden nereye geldik. Bunlar durup dururken olmadı. Halkınızı seviyorsanız bunu başarırsınız. Kayseri'de havaalanından gelirken ana arter caddesi etrafındaki duvarların diplerine baktım. Hamdolsun toz, çamur yok. Olmayınca da gurur duydum. AK Parti'li belediyeler 'ak'tır. Bunu bilmeyenler olabilir. Gönlü kara olanlar da olabilir. Bu sorumluluktan kaçma gibi bir lüks ve ayrıcalığımız yoktur. Çevre konusunda herkesin elini taşın altına koyması ve proje üretmesi gerekir. Kadın kollarımızı tebrik ediyorum. Türkiye ve dünya için son derece önemli ve acil bir konuyu gündeme taşıdılar. Anne yüreğini ortaya koydunuz, burada Türkiye'nin ilk '1 milyon kadın, 1 milyon ağaç' dile kolay mı? Ülke genelinde yaklaşık, yaş itibariyle 15 milyon kadınımız olsa, demek ki 15 milyon fidan dikebiliriz. Veysel Bey böyle bir şey başlatacağız. Böylelikle her yer ağaçlık olur. Olur mu bu, olur bütün mesele buna inanmak" diye konuştu.
Dünyanın sanayi devriminden itibaren teknolojik keşiflerle birlikte hızla geliştiğini ifade eden Erdoğan, "Tüketim alışkanlıklarımızda ciddi kırılmalar yaşanıyor. Özellikle çevre konusunda önemli sorunlar oldu. Spreyler, dumanlar, plastikler, suni gübreler çok hızlı bir şekilde dünyamızı kirletiyor. Plastik şişe 4 asır çürümeden tabiatta kaldığını düşündüğümüzde tehlikenin boyutunu düşünün. Kızılderililere ait bir söz var, 'Son ağaç kesildiğinde, son nehir kirletildiğinde ve son balık öldüğünde artık paranın yetmediğini anlayacaksınız'. Vahşi tüketimin geleceğimizi tükettiğini görmek durumundayız. Elbette çevreyi koruyarak sanayileşmek mümkün. Artık güçlenen büyüyen bir Türkiye var. Her ne olursa olsun yatırım anlayışında sürekli tabiatın muhafaza edilmesinden yanayız. Bizden öncekilerden aldığımız ülkemizi bizden sonrakilere devri için hep sorumluluk taşıdık" dedi.
Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı oluşturduklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, istasyon sayısını 16'den 116'ya çıkardıklarını söyledi. Erdoğan, "Ağaçlandırma ve erozyon seferberliği ilan ettik. Geleceğe yönelik kararlı girişimlerimizi sürdürüyoruz. 9 Mayıs'ta Çatalca'da özel sektörümüzün rüzgar santralini açtık. Artık esen rüzgarı bile enerjiye dönüştürüyoruz. Enerji noktasındaki gücümüzü sürekli artırarak kendimize yeterli hale getireceğiz. Çöpteki gazdan elektrik üretim tesislerini açtık, geri düşüm ile tekrar kazandık. Bunlar artık Türkiye'de yaşanan zihniyet devriminin açık göstergesidir" ifadelerini kaydetti.
Çevre ve Orman Bakanlığı'nın önceden Çevre ve Orman bakanlıkları diye iki ayrı bakanlık olduğunu da hatırlatan Erdoğan, "Ormansız çevre, çevresiz orman olmaz dedik. Böylece Çevre ve Orman bakanlıklarını birleştirdik, Çevre ve Orman Bakanlığı yaptık" dedi. Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından telekonferans sistemi ile Malatya, Erzurum, Kocaeli, Samsun illerine bağlanarak belediye başkanları ile birlikte çevre festivalinin açılışlarını gerçekleştirdi. Başbakan daha sonra Kayseri ile birlikte 6 ilde yapımı tamamlanan Tibbi Atık Tesisi'nin açılışlarını da yine telekonferans sistemiyle gerçekleştirdi. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Yalçın ile bağlantıya geçen Erdoğan, bu tesisin Türkiye'de ilk olmadığını, daha önce İstanbul'da böyle bir tesisin kurulduğunu söyledi. Mustafa Yalçın'ın ısrarla 'Sayın Başbakanım bu tesis bir ilk' demesine de Erdoğan, "Bu tesis ancak Anadolu'da bir ilktir" dedi.
'1 milyon kadın, 1 milyon fidan' etkinlikleri kapsamında yürüyerek fidan dikilen alana geçen Başbakan, fidan dikiminden sonra bir süre uçurtma uçurdu. Başbakan Erdoğan, daha sonra piknik yapan 3 çocuk annesi Tuba Başatlı'nın masasına oturarak bir süre sohbet etti. Burada çocuklarla da sohbet eden Erdoğan, aile ile birlikte Kayseri bazlaması ve pilav yedi.