Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, hükümetin ülkeyi borç batağının içerisine soktuğunu öne sürerek, "Hükümet olup bitenin farkında değil, kar yağdı da böyle oldu havasında. Önümüzdeki sonbahar sonu, kışın başı Türkiye ekonomisi ciddi tehlikelere gebe" dedi.
Anavatan Partisi Genel Başkanı Mumcu, Kayseri'de parti il binasında yaptığı açıklamada, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi. Mumcu, "Ben, hükümetin herhangi bir yere koştuğunu falan zannetmiyorum. Hükümet ne yaptığının farkında değil. Ne olup bittiğin de farkında değil. Yani Türkiye olağanüstü bir borç batağının içinde ve sıcak paranın çıkma tehdidi altında bocalamaktadır. Son 2 ay içerisinde Türkiye'de Türk Lirası yüzde 30 değer kaybederken, nominal faiz oranlarında 2 katının üzerinde artış gerçekleşti. Bunun Türk halkının üzerindeki yükü, faturası ağır olacaktır. Ama hükümet kanadından gelen açıklamaya göre, anlaşılıyor ki hükümet olup bitenin farkında değil. Sanki kar yağdı da, böyle oldu havasında. Ama dünyada böyle bir şey yok. Bu Türk ekonomisinin 4 yıldır ihmal edilen reformlarının biriktirdiği bir faturadır. 4 yıldır borç para ile, sıcak para ile hovardalık yapmanın faturasının bir kısmı geldi. Asıl büyük kısmının gelmesi de kaçınılmazdır. Benim gördüğüm, hükümet buna karşı hiç de hazırlıklı değil. Bundan büyük kaygı duyuyorum. Önümüzdeki sonbahar sonu, kış başı Türkiye ekonomisinin ciddi tehlikelere gebe olduğunu hatırlatmak zorundayım. Bunda maksadım hükümeti yermek değil, eleştirmek değil. Artık durum onun çok ötesine geçti. Çükü Türkiye çok ciddi bir tehlike ile karşı karşıya. Hükümeti buradan uyarmak istiyorum. Hükümet inşallah bu uyarılardan gerekli dersi alır" diye konuştu. 

Harp Akademileri Komutanı'nın istifasını ve telefon dinleme olayını da değerlendiren Mumcu, "Ben kimin dinlediğini bilmiyorum. Niye hükümete karşı olsun? Bugünlerde böyle bir şey var. Bir evde tencere yuvarlansa, gürültü çıksa hükümete karşı komplo edebiyatı yapılıyor. Yani sonuç itibari ile Harp Okulları Komutanı'nın istifa etmesini zorunlu kılan telefon dinleme kim tarafından yapılmışsa, arkasında kim varsa açığa çıkartmak hükümetin görevidir. Bu hukuk dışı olaydır. İnsanların başına ne gelse, hükümet bunu kendisine karşı komplo olarak görüyor. Yani hükümet, kendisini savunmaktan aciz bir hükümet. O zaman bu ülkede vatandaşlar ne yapacaklar? Vatandaş derdini kime şikayet edecek? Vatandaşın hakkını, hukukunu kim koruyacak? Böyle saçmalık olur mu! Niye hükümete karşı komplo olsun? Sonuç itibari ile ortada hukuk dışı bir dinleme var. İster Harp Okulu Komutanı'na yapılmış olsun, ister mahalle muhtarına karşı yapılmış olsun, isterse herhangi bir vatandaşa karşı yapılmış olsun, özel hayatın gizliliği ihlal edilmiştir. Bu hükümet adına da ayıptır, devlet adına da ayıptır, hukuk adına da ayıptır. Bunu şu yaptı, bu yaptı diye komplo teorileri yazmak doğru değil. Benim kimin dinlediği konusunda fikrim yok. Eğer 'hükümet dinledi' diyorlarsa, onun belgesini ortaya koymaları gerekir" ifadelerini kullandı. 

Konuşmasının sonunda hükümetin sağlık politikasını ve asgari ücretin bölgelere göre farklılaştırma isteğini eleştiren Mumcu, "Türk halkı adeta köle gibi yaşatılmaya alıştırılıyor. 3. dünya ülkeleri gibi. Asgari ücretin bölgelere göre farklılaştırılmasını, düşürülmesini anlamak mümkün değil. Mantık dışı. Daha dün Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının kurdele kesimi merasimine katıldıkları bir süreçte hiç olmazsa, bundan bir vizyon, ufuk dersi almalıydılar. Rahmetli Özal'ın gerçekleştirdiği bu proje, Türkiye'ye zenginlik ve güvenlik getirecek bir projedir. Türkiye'nin siyasetçiden beklediği, vatandaşı kandıracak politika değil, ekmeğini, gücünü, zenginliğini artıracak proje yapmasıdır. Maalesef bu hükümette de bu yoktur" dedi. 

Mumcu, konuşmasının ardından Nevşehir'e hareket etti.