Erciyes Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük bölümü okuyan ve kayakta Kayseri İl Hakemliği yapan 3. sınıf öğrencisi Harun Sütçü, 3 arkadaşı ile birlikte memleketi Van'dan Kayseri'ye gelirken şarampole yuvarlanarak kaza geçirdi. Kaza sonrası omurilik kemiği kırılan Harun Sütçü'nün belden aşağı felç geçirmesiyle doktorlar, "Yürümesi imkansız" dedi ancak Sütçü azmi ve gayretiyle imkansızı başararak yürümeye başladı.

Geçtiğimiz Mayıs ayında 3 arkadaşı ile birlikte memleketi Van'dan Kayseri'ye gelen üniversite öğrencisi Harun Sütçü'yü ve arkadaşlarını taşıyan otomobil Pınarbaşı ilçesi Emeğil köyü yakınlarında sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole yuvarlanmıştı. Kazadan sonra Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisi'ne kaldırılarak tedavi altına alınan Sütçü'nün ailesine, "Oğlunuz bir daha yürüyemeyecek" denildi.

Doktorların umudunu kestiği ve, "Bir daha yürüyemez" dediği Harun Sütçü, bir mucizeyi gerçekleştirip yürümeye başladı. Yürümeye başlamasıyla birlikte doktorları ve ailesini şaşırtan Harun Sütçü, "Kaza sonrasında iki omurilik kemiğim kırıldı ve belden aşağım hiç tutmaz olmuştu. Bacaklarımı hiç hissetmiyordum. Doktorlar benden umudu kesmişlerdi. Hatta yürüyemeyeceğimi düşündükleri için ameliyat etmek istemediler. Doktorlara ailem ameliyat etmelerini söyledi. 3 gün sonra ameliyata aldılar. Ameliyat sonrası

doktorlar yürüyemeyeceğimi söylediklerini duydum ama inat ettim 'yürüyeceğim' dedim" diye konuştu.

"HER ŞEYE RAĞMEN YÜRÜYECEĞİM"

Kaza sonrası felçli kalan ve doktorların olumsuz ifadelerine rağmen sabır ve azimle yürümeye başlayan Harun Sütçü, "Ameliyat sonrası doktorlar benim uyuduğumu sanıp başımda 'Bir daha yürüyemez' dediklerini duydum, o an gözümü açıp 'hayır ben yürüyeceğim' dedim. Bir gün sağ başparmağımın oynadığını hissettim. Sonra tekrar oynatmak istedim ama olmadı. Ama her gün defalarca parmağımı kımıldatmaya çalıştım. Zamanla parmağım ve bacağımı oynatmaya başladım. Hastaneye terapi için geldiğimde hala yatağa mahkumdum, ama şimdi yürümeye başladım. 40 gün gibi kısa bir süre içinde yürümeye başlamam doktorlar tarafından mucize olarak görüldü. Ama ben en baştan beri yürüyeceğimi biliyordum. Çünkü, hiç umudumu kaybetmemiştim. Şimdi sabrımın ve emeğimin karşılığını alıyorum" dedi.

"BENİM YÜRÜMEM DİĞER İNSANLARA DA ÖRNEK OLSUN"

Yürümesinin mucize olduğunu söyleyen Harun Sütçü, "Benim yürümem diğer tüm insanlara örnek olsun. Herkes yürümemi imkansız olarak görüyordu. Ama ben sabır ve azimle imkansızı başardım ve bir mucizeyi gerçekleştirdim. Benim durumunda olan diğer tüm hastalara umutlarını kaybetmemelerini söylüyorum. Hiçbir şey imkansız değildir. Elinizden geleni yapın. Belki günler, aylar, yıllar alabilir ama umudunuzu kaybetmeyin. Sabırla ve ısrarla çaba gösterin. Ne zaman mucizenin gerçekleşeceği belli olmaz. Benim ömür boyu sakat kalmam gerekirken şimdi yürüyorum gün gelecek eski halime döneceğim" ifadelerini kullandı.

"EN BÜYÜK DESTEKÇİLERİM AİLEM VE ARKADAŞLARIM"

Kaza sonrasında ailesinin ve arkadaşlarının bir dakika bile yanından ayrılmadığını kaydeden Harun Sütçü, "Kaza sonrası ailem ve yakın arkadaşlarım hiç yanımdan ayrılmadılar. Beni bir dakika bile yalnız bırakmadılar. Hep yanımda oldular. Yürüyeceğime tek inanan ailem ve arkadaşlarımdı. Onların desteği olmasaydı belk ide yürüyemezdim. Onlar beni yürüyeceğime motive ettiler. Onların verdiği moralle yürümeye başladım. Hem ailemi ve arkadaşlarımı üzmeye hakkım yok. Onlar beni yatalak olarak görüp üzülmelerini

istemem. Bilhassa da anneme bunu yapamazdım. O yüzden bir an önce yürümem lazımdı. Ve büyük bir sabırla yürümeye başladım. Hiç yürüyemeyeceğim söylenirken 40 gün gibi kısa bir sürede yürümeye başladım. Her zaman yanımda olan ve benden desteklerini esirgemeyen aileme arkadaşlarıma teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.