Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mayınlı arazi yasasının hiçbir tarafında İsrail'in olmadığını belirterek, muhalefete sert tepki verdi.
MHP ve CHP milletvekilleri için monşer kelimesini kullanan Erdoğan, "Bizim temizliğimize leke sürmeye gayret gösteren Sayın Baykal, yaklaşık 1 trilyon hazinenin parasını nerede harcadın? Bunu söyle" diye tepki gösterdi.
Partisinin il kongresine katılmak üzere bugün havayolu ile Kayseri'ye gelen Başbakan Erdoğan, Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi'nde halkı selamladı. Yapılan konuşmaların ardından 'Kayseri seninle gurur duyuyor' sloganlarıyla kürsüye gelen Başbakan Erdoğan, isimlerini söylediği bütün ilçelere selam ve sevgilerini gönderdi. Kayserililere teşekkür eden Erdoğan, partililere ise samimi çalışmalarından dolayı şükranlarını iletti. Kayseri'nin güven ve istikrardan yana olduğunu da söyleyen Erdoğan, "Kayseri her zaman sağduyudan yana oldu, adaletten yana oldu, kalkınmadan yana oldu. Sizler bu hareketi omuzladınız. Bu hareketin ilk ışığı Kayseri'de yandı. Sizler bu hareketi yükseklere taşıdınız. 3 Kasım, 28 Mart ve 22 Temmuz'da AK Parti dediniz. 29 Mart'ta da bir kez daha durmak yok, yola devam dediniz. Türkiye AK Parti iktidarında her gün daha da büyüdü, daha da gelişti, daha da kalkındı. AK Parti idaresi altındaki şehirlerimiz artık dünyanın önde gelen şehirleri ile yarışıyor. Şehirlerimiz markalaşmaya başladı. İşte Kayseri, işte İstanbul, işte Konya. Hepsi bunun birer örneği. Bu kararlı gidişimiz, bu şehirlerimizi bu noktalara taşıdı. Sizler emanet verdiniz, bizde gözümüz gibi sahip çıktı. Çok daha yükseklere çıkarmak için bütün gayretimizle çalışıyoruz. Kayseri 'AK' belediyeciliğin sembolü haline geldi. Kayseri bugün artık bir dünya markasıdır. Bir dünya kenti haline dönüştü. Kayseri yüz akımız, gözbebeğimizdir" dedi.
Şimdi yeni bir yolculuğa çıktıklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin en büyük hizmet kervanı olduğunu söyledi. 71,5 milyon insanı ile kendisini hizmetine adandıklarını kaydeden Erdoğan, "Efendi olmaya değil, hizmetkar olmak için yola çıktık. Kardeşlik hukukumuzu korudukça, bu ülkenin çözülemeyecek hiçbir sorununun olmayacağına inanıyorum. Birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmek için elimizden gelen gayreti gösterelim. Milletimizin onurunu korumak, ülkenin itibarını korumak için gecemizi gündüzümüze kattık. Alnımız ak, vicdanımız ak bugünlere geldik. Bizi hazmedemeyen tabi ki olacaktır. Bu gönlü kara olanlar, vicdanı kara olanlar tabii ki bunu hazmedemeyecekler. Partisi kara olanlar tabii ki hazmedemeyecekler. Bizim temizliğimize leke sürmeye gayret gösteren Sayın Baykal, bana dün edep dersi vermeye kalkıyor. Önce bu ülkede bir partinin genel başkanına 'sen' ve 'siz' demeyi öğren. Bak ben sana 'sayın' diyorum. Bak Anayasa Mahkemesi seni ve sizi mahkum etti. Yaklaşık 1 trilyon hazinenin parasını nerede harcadın? Bunu da söyle. Anayasa Mahkemesi mahkum etti. Bu parayı nereye kaçırdınız? Siz tescillisiniz, AK Parti'ye leke süremeyeceksiniz. Deniz Feneri ile alıp veremediğimiz yok. Biz bu konuda rahatız. Kasamıza giren parada, çıkan parada belli. Her harcadığımız kuruşu hemen sitemize gireriz, çıkanda oradadır. Bize leke atamazsınız. Güneşi balçıkla sıvayamazsınız. Bize itimat edenlerin yüzünü karaya çıkarmadık, çıkartmayız da. Bu ülkenin mallarına göz koyanlara, batan geminin
malları gibi bakanlara fırsat vermedik. DSP, MHP ve ANAP döneminde 21 banka fona devrildi. Bunun hesabını siz vereceksiniz. Kendinizi aklayın, ondan sonra konuşun. Bu bankaların içi nasıl boşaldı. Önce bunların hesabını verin. Hala sizin borçlarınızı biz ödüyoruz. IMF'den aldığınız 23.5 milyon dolar siz borcunuz. Biz bunu ödüyoruz" şeklinde konuştu.
"ENFLASYONLA NASIL MÜCADELE ETTİYSEK, ÇETELERLE DE MÜCADELE ETTİK"
Yolsuzluk ve yoksulluğun bu milletin makul talihi olmayacağını da sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan, "Enflasyonla nasıl mücadele ettiysek, çetelerle de mücadele ettik. Enflasyonu yüzde 30'dan yüzde 5'e indirdik. Bu kimin cebinde kaldı, vatandaşımın cebinde kaldı. Bunlar bizim kazanımlarımız. Biz çetelerle mücadele ediyoruz, ama ana muhalefetin lideri 'ben onların avukatıyım' diyor. Biz milletin avukatıyız, farkımız bu. Bu yolsuzluklara hukuk, dışılığa karşıda aynı mücadeleyi vereceğiz. Biz ekonomiyi tercih ederken diğer değerleri bir tarafa atmadık. Milletin sesini, özlemini siyasete taşıdık" diye konuştu.
Salonda slogan atan gençlere de seslenen Başbakan Erdoğan, "Gençler ezberleri bozarım. Yeni fikirleri, ilkleri hayata geçirerek, tarihi başarılara imza atarak milletimizin gönlünü fethettik. Gönülden gönüle köprü kurduk. 4 seçimde de birinci parti olarak çıktık. Bu millet bizden çok daha fazlasını bekliyor. Çok daha uzun süre bizden büyük eserler bekliyor. Yegane umudu olarak uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece" dedi.
Salonu dolduranların hep bir ağızdan 'Sen bizim her şeyimizsin' diye sloganına da Başbakan Erdoğan, "Sizlerde bizim her şeyimizsiniz. Biz geleceğe bakıyoruz. Teşkilatımın heyecanını, sorun çözme kararlılığını sürdürmesini özellikle teşkilat mensuplarımdan istiyorum. Makamlara değil hizmete talip olduk. Şahsi menfaatlere değil milletin menfaati için talip olduk. Yorulmak yok, rehavet yok. Millet bu emaneti alıncaya kadar, aynı aşkla hizmete devam edeceğiz. Bizim tartışmalarla geçirecek tek bir saniyemiz olamaz. 29 Mart seçimlerinin ardından muhalefet partilileri hırçınlaşmaya başladı. Bizi milletin nazarında yıpratmak için her türlü yolu kendilerine mubah görüyorlar. Çamur atarak tahrikli bir üslupla üstümüze geldiler. Bizi en hassas olan mevzularda oyuna getirmeye çalışıyorlar. Bu oyunlar karşısında, kara siyaset karşısında tüm arkadaşlarımızın uyanık olması lazım" dedi.
MUHALEFETE NASRETTİN HOCALI GÖNDERME
Konuşması sırasında Nasrettin Hoca'dan bir fıkra da anlatan Başbakan Erdoğan, "Adamın biri uzun zaman alamadığı borcunu almak için hocaya geliyor. Hoca adama yakındaki tarlayı gösteriyor. 'Bu çorak tarlayı görüyormr partinin genel başkanına ' musun. Ben orayı süreceğim. Oraya diken dikeceğim. Diken büyüyecek, koyun sürüleri oradan geçecek. Koyun yünleri dikenlere takılacak ve toplayıp iplik yapacağım. Kazak örerek pazarda satacağım. Kazandığım para ile borcunu ödeyeceğim'. Şimdi muhalefetin hayal gücü Nasrettin Hoca'yı geride bırakıyor. Suriye ile ilişkilerimiz en olumlu dönemini yaşıyor. Bunları temizleyelim. 200 metre derinlikte bir güvenlik şeridi var, bu sürekli silahlı kuvvetlerimizin güvenliği altında. Buraları temizleyelim. Muhalefet ne dedi, 'bu araziyi tarıma açacaksınız. Diken ekeceksiniz. Koyun geçecek, yünü dikene takılacak. Yününden iplik yapılıp kazak örülecek. Kazağı pazara götüreceksin, o kazakları İsraillere satacaksınız' dediler. Muhalefetinin bu engin hayalini tebrik ediyorum. Sınırsız
komplo teorisi ürettikleri için tebrik ediyorum. Orda yağ yok, yumurta yok omlet yapıyorlar. Siz, bizim niyetimizi nerde biliyorsunuz. Yaptıkları siyaset değil, falcılık. Mayınlı arazinin büyüklüğünü kara muhalefet ve medya mensupları iki Kıbrıs adası kadar büyüttüler. Ne alakası var. Tek bir öneri alternatif getirmediler. Çünkü bunların derdi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Bunların derdi bu. Biz ülkemizde vatan topraklarımızı ve milletimizin menfaatlerini hiçbir zaman lehimize olmayacak bir şeyle değerlendirmedik" dedi.
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, askeri yönetimin olduğu dönemlerde de Türkiye'de toprak satışlarının yapıldığını ifade eden Başbakan Erdoğan, "CHP ve MHP döneminde de toprak satışı yapılmıştı. Siz yapınca oluyor da AK Parti yapınca niye rahatsız oluyorsunuz. Necip Fazıl ayağa kalkarsa ne der. Abdülhamit'in ruhuyla ne zaman hareket etinki, şimdi hareket edeceksin. Onları bize anlatma, senden çok iyi biliyoruz. Uygulamasını da çok iyi yaparız. Onu dört dörtlük anlamda yürütecek bir iktidar var. Geçmiş dönemlerin iktidarlarından çok farklı bir iktidar var. Muhalefette demokrasi kültürü diye bir şey yok, döner bıçağı, silah, yumruk. Bunlar başka bir şeyden anlamıyorlar" diye konuştu.
"BEN DAVOS'TA SON DERECE İNSANİ BİR TAVIR ORTAYA KOYDUM"
Filistin'de yaşananlara muhalefetin sessiz kalışını da eleştiren Erdoğan, "Yıllar boyunca siz Filistin davası için ne yaptınız. CHP, MHP ne yaptı. Bölgeden barışı tesis etmek için ne yaptınız, hangi adımı attınız. Bizim İsrail'le yapılmış hiçbir anlaşmamız yok. Yapılmış birçok anlaşma var. Gizlilik esası olduğu için açıklayamam, siyasi hukukum da müsaade etmez . Gizlilik kaydı olan evrakları veremem, hukuka uygunluğu olmadan açıklayamam. Gazze'nin üzerine bombalar yağarken siz neredeydiniz? Ben Davos'ta son derece insani bir tavır ortaya koydum. CHP milletvekilleri 'İsrail ile ilişkilerimiz ne olur' dediler, monşer eskileri. MHP'deki monşer eskileri aynı şekilde söylediler. Eleştirmekten, hakaret etmekten çekinmediler. Şimdi kalkmışlar Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarını ihanetle suçlayacaklar. Yabancılara 1999-2002 döneminde en çok toprak satışı yapılmış. 5 bin 803 taşınmazın satışını gerçekleştirdiniz. Biraz tutarlı olmak lazım. Toprakları yabancıya satarken sesiniz çıkmayacak, ortada hiçbir şey yokken
bizi ihanetle suçlayacaksınız. Sorarlar bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" diye konuştu.
Mayınlı arazi yasasının hiçbir tarafında mr partinin genel başkanına 'İsrail'in olmadığını söyleyen Erdoğan, "Yasanın etrafında bir ülke, bir şirket yok. Tek var olan bölgedeki mayınları temizlemek, onu da menfaatlerimiz doğrultusunda yapmak. Kimsenin endişe olmasın, zihninde soru işareti olmasın. Bu hükümet, ülkenin menfaatlerini korumuştur" dedi.
Kayseri'de yapılan hizmetleri de anlatan Başbakan Erdoğan, geçtiğimiz günlerde açıkladığı yeni teşvik paketi ile ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Yeni teşvik paketinden istifade etmeyecek bir tek ilin olmadığını kaydeden Erdoğan, "Cumhuriyet tarihimizin en radikal teşvik sistemini ülkeye kazandırdık. Bununla 500 bin işsizi iş sahibi yapmayı hedefliyoruz. KOBİ'lere çeşitli kolaylıklar getiriyoruz. Anadolu'yu bir yatırım üssü haline getireceğiz. Paketi açıkladıktan sonra son derece sevindirici sinyaller de aldık. Ekonomiyi çok sağlam temeller üzerinde inşa eden bir hükümet var" ifadelerini kullandı.
Eğitimde, sağlıkta ve özellikle adalet, emniyet ile ulaşımda büyük adımlar attıklarını sözlerine ekleyen Erdoğan, "10 bin toplu konut inşaatı başlattık. Büyük bir kısmını teslim ettik. 79 senede 165 kilometre bölünmüş yol, biz ise 6 yılda buna 304 kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Farkımız bu. 16 büyük şehrin 10'unu aldık. 65 ilin 52'sini aldık. İlçe belediyelerinin yüzde 50'sini kazandık. Bütün muhalefet partileri bir yanda, AK Parti bir yanda. Bu bizim için yeterli değil, daha iyi olacağız. Bunun için iri olacağız, beraber olacağız. Seçim zamanlarında meydanlarda buluşan bir parti değil, her zaman bir araya gelebilen bir partiyiz. Toplam kadın üyemiz 660 civarında, diğer partilerin bayan üye sayısı ise bizimkinin yüzde elli kadarı. Hani bunlar kadına değer veriyorlardı. CHP, MHP'de toplam bizim kadın üyelerinin sayısının yarısı kadar" şeklinde konuştu.
Salonu dolduran partililerle 'Beraber yürüdük biz bu yollarda' dörtlüğünü de okuyan Erdoğan, daha sonra salondan ayrıldı.
Kongre merkezinin yanında bekletilen doğalgazlı otobüslerin açılış kurdelesini kesen Erdoğan, daha sonra bir otobüsü kullandı. Yaklaşık 200 metre otobüsü süren Erdoğan, daha sonra gelişinde yolunu kesen Fatma Göktaşı'nı evine geçti. Burada bir süre kalan Erdoğan, daha sonra valiliğe geçti.