DAMA TAHTASI (IZGARA) PLANLI KENTLER
Bu planlama sistemi, birbirini dik kesen cadde ve sokaklar arasında kare veya dikdörtgen yapı adaları oluşturduğu için, benzerlikleri dolayısıyla ‘dama tahtası’, ‘satranç tahtası’ veya ‘ızgara sistemi’ olarak adlandırılmıştır. Genelde düz araziler üzerinde kurulan kentlerde veya kentlerin düz bölgelerinde kullanılan, geometrik düzende geliştirilmiş bir kent planlama sistemidir. Antik Grek ve İyon kentleri, genellikle bu geometrik düzen içinde kurulmuşlardır. Bir kentin planlanması ve inşa edilmesine siyasi irade karar verir. Geçen makalemde zikrettiğim İskenderiye kenti de Makedonyalı İskender’in iradesi ile Mimar Denoktares’in planladığı ızgara sisteminde inşa edilmişti.
![]() |
2000 yıl önceki Küçük Asya ve İon kentleri |
Antik Yunan kentleri, zaman içinde kendiliğinden oluşmuş ve doğal evrelerle gelişmiş kentler değildir. Bakir arazi üzerinde sıfırdan planlanmış ve genelde ızgara sistemi planla kristalize olmuş yapılar topluluğudur. M.Ö. 475 yılında doğan Miletos’lu mimar Hippodamus, ızgara sistemini uygulayan ilk kent plancısı addolunur. Antik Yunan’da, kentleri simgeleyen itici güç, sadece dinsellik değildir. Kent devletleri (polis), üstün sanat ve mimarlık anlayışı ile ve dönemin yaşam şartlarını sağlayacak işlevleri yerine getirmek üzere planlanmışlardır. Genelde ‘Athena’ya adanan tapınakla beraber ‘bleuterion’ (meclis), saray, ‘gymnasion’ (okul), kütüphane, ‘agora’, sunak, kışla ve amfi tiyatro, kent kompozisyonunun ana unsurları olmuştur.
![]() |
Atina, Akropolis |
Tipik Yunan kentinde kayalık tepede ‘Akropolis’, tepe yamacında ‘amfiteatr’ yer alır, halkın kalbi ‘agora’da atar, yumuşak iklimin verdiği olanakla ‘stoa’ (revak) düzeni, ticaret ve kültür etkinliklerine hizmet eder. (Felsefedeki stoacıları anımsayalım). Konutlar da ızgara düzeni içinde sıralanır, cadde ve sokaklar doğal taş, genellikle mermer kaplanır, ortada yağmur, yol altında atık su kanalları yer alır.
![]() |
Atina, Parthenon |
Platon, ideal ‘polis’ nüfusunun 5 bin olması gerektiğini söylemiş, Aristoteles, ‘’Politika’’ eserinde ‘’Polis’’ nüfusunun herkesin birbirini tanıyacak sayıda olması gerektiğini savunmuştu. Buna karşın, Perikles’in altın döneminde, Atina, Syracuse, Akragas gibi kentlerin nüfusu nerdeyse 20 bini bulmuştu. Ne var ki kentler belli kapasitedeki nüfusa göre planlandığından, kent düzeni fazla nüfusla bozulmaz, böyle durumlarda göçlerle yeni kent kuruluşlarına gidilirdi. Batı Anadolu’daki (İyonya) sahil kentleri, anayurttan deniz göçleriyle oluşmuş liman kentleri idi.
![]() |
Antik Miletos kenti |
Antik Roma kentleri, imparatorluğun verdiği üstünlük psikolojisi ile şekillenmiş kentlerdir. Kent planlamasında, Roma yönetimini yüceltmek ve kentlileri etkilemek amacı güdülmüştür. İmparatorluk, savaş ganimetleri ve fethedilen ülke gelirleriyle zenginleşen, refah ortamında politika ve sanat uğraşlarıyla gününü gün eden asillerle, sefalet içinde yaşayan esir-köleler arasında büyük uçurum vardı. Bu sosyal adaletsizlik, kent planlarına da yansıyordu.
![]() |
Efes, Kuretler Caddesi |
Antik Yunan kentlerindeki dama tahtası düzeninde planlama, burada da uygulanmış, ancak kent merkezinde geometrik koordinat sisteminde, yatay ve düşey iki ana eksen (axe) cadde vardı. (X ekseni ‘dekumanus’, Y ekseni ‘kardo’) Kentin omurgasını oluşturan bu iki eksen, kamu yapılarının dizildiği ve törenlerde kullanılan başat (dominant) yollardır. Bu eksen merkezindeki ‘forum’, Yunan agorası işlevindeydi.
![]() |
Roma, antik forum bölgesi |
Örneğin, Roma’daki ‘Forum Romanus’, en önemli forum sayılırdı. Bundan sonra yine Roma’da Jül Sezar, Augustus, Trajan, Nerva forumları inşa edilmişti. Diğer önemli dominant eleman, zafer tâklarıdır. (Örneğin Titus Zafer Takı). Senato, mahkeme, bazilika ve diğer kamu yapıları, Pantheon (tapınak), sunak, hamam, yine ana eksen etrafında yer alırdı. Hamamlar, yıkanma eylemini zevk aracı haline getirir, amfiteatr ve hipodrom, halkın ortak heyecan elemanlarını oluştururdu. (Örneğin, yıkanma yanında yüzme havuzu, stat, kütüphane işlevleri de olan Karakalla Hamamı, popüler eğlence ve spor işlevli Kolloseum gibi).
![]() |
Roma, Kollezyum |
Roma, sadece Roma kentinin imarıyla yetinmemiş, imparatorluğun her bir yanında geometrik ızgara planlı kentler inşa etmiştir. Anavatanda Pompei, Verona, Ravenna dışında, Cezayir’de, Tunus’ta, Suriye’de Baalbek, Anadolu’da Antakya, Aspendos, Efes, Milâs, Bergama gibi kentler, din ve kamu yapıları, heykel ve anıtlarıyla önemli kentler sınıfına girmişlerdir.
yerguvenc@gmail.com
Anlaşılan çağdaş kentleşmeyi İstanbul'un hâlü pür melâlinden değil, 2.5 milennium öncesinin Hippodamus'larından, Hippiaslarından öğreneceğiz. Kentli yaşam sert bir disiplin olmalıdır. Elbette displinli plancılık ve nüfus tanzim olursa, tarihine sahip çıkılırsa, sürekli yaratıcılık gerçekleştirilirse kentte soluk alınabilinir. Müzelerinde bile sürekli yenileme ile kent dinamizm kazanabilir. Akropolis Müzesinde bir İtalyan mimarının getirdiği bir konseptle kalın bir cam zeminden, hafriyattan çıkan objeleri bulundukları yerde toprak üzenide oldukları gibi seyretme imkânı yaratılmış. 2010 yılında ilk kez açılan (üstte düzenli tasnif edilmiş tarihsel objeler, cam altında yeni bulunmuş tpprak üztünde bırakılan objeleri sergilendiği) bu galeriyi geçen yaz zamanında yetişip gezme olanağı bulmuştuk. Mimarların ve arkeologların tüm güçleri ile siyasal karar vericileri etkilemeleri gerekir.