1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

Etna Yanardağı ve Taormina

Bilmem dikkatinizi çekti mi? Arabada kulak misafiri olduğum bir radyo, Sicilya’daki Etna Yanardağı’nın yeniden faaliyete geçtiği haberini veriyordu. Spikerin söylediğine göre, ilk patlama çevrede 2,4 şiddetinde deprem etkisi yaratmış. Kıpkızıl lâvlar çevreye yayılmaya başlamış. Neyse ki olay, çevre yerleşimlerde herhangi bir zayiata ve yıkıma neden olmamış.

Bu haberin verdiği çağrışımla, evvelce gitmiş olduğum Sicilya’daki Taormina kentinin özelliklerini ve güzelliklerini sizlerle paylaşmak istedim. Eski notlarımı aradım, buldum. Ancak, o zaman dijital fotoğraf makinem olmadığı için manzara ve yapıt fotoğraflarını sizlere aktaramıyorum.

Tipik bir Sicilya kenti olan Taormina, Etna Yanardağı’nı en güzel görebilen, kademeli teraslardan oluşuyor. Gittiğimde yanardağ sessizliğini koruyordu. Doğrusunu isterseniz kente tekrar giderek Etna’nın alevler saçan gece manzarasını seyretmek isterdim.

Taormina, Sicilya’nın Doğusunda, Katanya bölgesinde, Tauro dağı yamaçlarına yaslanmış, görkemli Etna Yanardağı’nı ve de Akdeniz kumsallarını kilometrelerce gören manzaraya sahip, büyüleyici bir kent. Doğal konumu yanında, kendine özgü mikro-kliması, mimari ve arkeolojik miras değerleri ile dikkati çekmekte, bu özellikleri ile yaz-kış demeden binlerce turisti ağırlamaktadır.

Tarihçe:

Kent, ‘Tauromenion’ adı ile M.Ö. IV’üncü yüzyılda Grekler (Halkidikyalılar) tarafından kurulmuş. Yine Greklere (Korintoslulara) ait Syracuse’ün yönetimi ve güvencesi altında imiş. M.Ö. III’üncü yüzyılda Roman kolonisi olmuş; M.Ö. II’nci yüzyılda Byzantine Sicilya’nın ekonomik etkisine girmiş. M.Ö. I’inci yüzyılda Augustus, kenti Romalılaştırmış. Sonra, uzatmayalım, muhtelif korsan hücumları, Vandallar’ın işgali ve saire… Kent, IX ve XI’inci yüzyıllar arasında Arap egemenliğine girmiş. XI’inci yüzyıldan sonra Norman’ların yönetimi, Lombardia (Kuzey İtalya) göçleri, daha sonra Sicilya Krallığı ve nihayet Garibaldi’nin kurduğu birlikle İtalya’nın güzel bir kenti…

Arkeolojik ve mimarî yapıtlar:

Grek-Roma Tiyatrosu, M.Ö. II’nci yüzyıl Roman döneminde, ancak Helenistik dönem mimarisi ile yapılmış. Bu gün de kullanılıyor. Yakınındaki Antiquarium Tiyatrosu de Grek stil ve strüktür özelliklerini taşıyor.

Hamam, Roma İmparatorluğu dönemi hamamlarının tipik bir kalıntısı.

Eski Forum, şimdi Vittorio Emmanuel ( İtalya Kralı) Meydanı.

Naumachia, Roma devrinin zengin bir kamu yapısı. Şimdi sadece duvarları, nişleri ve mahzeni mevcut.

Odeon, M.S. II’nci yüzyıl yapısı. Yanındaki eski ‘temple’ (mabet) kalıntıları üzerine Santa Caterina Kilisesi inşa edilmiş.

Duomo Meydanı’ndaki San Nikola Katedrali, XIV’üncü yüzyıl yapıtı. Daha sonra sağ ve soluna Gotik portal ilâve edilmiş. Katalan-Gotik stilde yapılmış Corvajo Sarayı’nın girişi de bu meydandan. Saray, XV’inci yüzyılda, adanın ilk parlamentosunun toplandığı bina. Yine bu meydanda, XV’inci yüzyıl yapıtı Santa Stefano dükünün sarayı var. Meydanın ortasındaki ilginç yapıt, 1635’de yapılmış selsebil havuz. Barok stilde ve mitolojik figürler içeren bu havuz, kentin amblemi olmuş.

Tesviye eğrilerine paralel giden, düz Umberto (Vittorio Emmanuel’in oğlu ve sonraki kral) Caddesi sonunda, 9 Nisan meydanında (Piazza 9 Aprila) gotik stildeki San Agostino Kilisesi, Torre dell Oraglagio saat kulesi, manastırdan dönüştürülmüş bir otel olan Albergo San Domenico, görmeye değer yapıtlar.

Burada, mimari ve arkeolojik değerlerle iç içe yaşayan ve değerbilirlikle bu gün de kullanılan antik ve XV’inci yüzyıl yapıtlarına ve de en önemlisi, o dönemde parlamentolarının bulunmasına dikkatinizi çekmek istiyorum. İşte Avrupa uygarlığı buralardan geliyor.

Dinlence ve yeme içme:

Yazın, Akdeniz sahilindeki plajlarda, gün boyu süren dinlenme ve aktiviteden sonra, akşam üstü finükülerle esas kente, dağa çıkarsınız. Corso Umberto, şık mağazaların, otel, kafe ve restoranların dizildiği bir cadde olup, turizmin kalbinin attığı yerdir. Burada en meşhur marka giyim-kuşam eşyalarını bulabilir, Etna’ya karşı nefis manzaralı teraslardaki ‘cafe’lerde ‘espresso’nuzu içebilir, çeşitli ‘ristorante’, ‘trattoria’ ve ‘pizzeria’larda nefis Sicilya şarapları eşliğinde envai çeşit deniz mahsullerini, ‘pasta-antipasta’ ‘spagetti’, ‘fettucina’, ‘penne arabiatta’ makarnanızı, çeşitli pizza ve salatalarınızı yiyebilirsiniz. (Biz rakıcılar, şaraptan fazla anlamadığımız için, bize açık şarap da verseler nefis geliyordu. Tabii ki erbâbı için hazırlanmış, çeşitli şarapları gösteren listeler mevcut.) Yine bu teraslarda İtalyan hafif müziği ve de aryalar eşliğinde geceye ‘grappa’nızı yudumlayarak devam ediyorsunuz.

Bu söylediğim güzellikler, kış mevsiminde de bütün hızı ile devam ediyor. Aynı mimari ve arkeolojik geziler, dağ turizmi, restoranlar, turizmi kış aylarında da devam ettiriyor. 

Nasıl gidilir?

Önümüzde yine uzunca bir tatil var. Her halde turizm acenteleri yapacakları reklâmların arasına Sicilya’yı da koyacaklardır. Zaten, bizden de bu kente yılbaşını geçirmek üzere gelenlerin olduğunu duyuyorum.

İtalya’ya bir gezi planladı iseniz ve buraya da iki gününüzü ayırırsanız, Roma’dan Catania’ya uçar, Catania’dan kiralayacağınız bir oto ile 50 km. sonra Taormina’da olursunuz. Burada, üç yıldızlı otellerde dahi çok rahat edersiniz. Böylece çok ekonomik bir gezi yapmış olursunuz. Tabii kredi kartı ile yapacağınız alış verişlerinize karışmıyorum.

yerguvenc@superonline.com
Yayın Tarihi : 18 Kasım 2006 Cumartesi 17:18:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
rıza zavrak IP: 88.228.51.xxx Tarih : 14.09.2007 16:28:25

yıllar sonra yine bir yanardağ aktife geçmiş herhalde inşallah can kaybı olmaz orada