Eski bir yerleşim yeri olan Silifke yöresinde Seleukeia, Olba, Holmoie ve Korosion antik kentleri bulunmaktadır. Kilikya bölgesinin batı bölümündeki bu yöre Seleukoslar döneminde Anadolu’nun önemli bir kesimi idi.
Silifke yakınındaki bir höyükte MÖ.2000 yıllarına ait yerleşim izlerine rastlanmıştır. Büyük İskender’in komutanlarından ve Suriye Krallığı’nın kurucusu Selefkos Nikator, bugünkü Taşucu’nun olduğu yerde, İon göçü sırasında ‘Holmi’ adıyla kurulan koloniyi ele geçirip halkını da kıyıdaki Holmi’den 12 km. içeriye bugünkü Silifke’nin bulunduğu yere yerleştirmiş ve “Seleukos’un Şehri” anlamına gelen Seleucia kentini kurmuştur.
Halkın Seleukeia’ya taşınmasından sonra bugünkü Taşucu’nun bulunduğu kent limanı Seleukeia için işlevini sürdürmüş ve Erken Bizans dönemine kadar Holmoi ismini korumuştur.
Dağlık Kilikia bölgesindeki en önemli antik kentlerden biri olan Seleukia Toros kabilelerine karşı üs noktası görevini üstlenirken aynı zamanda Roma eyaleti Cilicia da civitas libera foksiyonunu almıştır. Sonradan yerleşmeyle (Metoikismos) kurulan kent Seleukeia, Holmoi’un eski limanını tekrar kullanmaya başlamış ve böylece eski Metoikismos’undan her iki kentin birleşmesi (synoikismos) ortaya çıkmıştır.
Seleukeia, diğer yan adıyla aynı isimli kentlerden ayrılmaktadır. Diğer 260 Kilikia kentiyle birlikte Sasanidler tarafından feth edilmiş, Diokletianus’un İmparatorluk reformları sırasında Seleukeia yeni kurulan eyalet İsauria’nın merkezi (metropolisi) olmuştur. Antiocheia patrikliği döneminde merkez olan Seleukia, belgenebilen 33 antik kentin başını çeker durumdadır: Adrasos, Anemurion, Kragos kenarındaki Antiocheia, Arinoe, Charadros, Dalisandos, Diokaisareia, Dometiupolis, Eirenupolis, Germanikupolis, İotape, İuliosebaste, Kardabunda, Kelenderis, Kestroi, Klaudiupolis, Kodaka, Koropissos-Hierapolis, Kotrada, Lamos, Lauzados, Meloe, , Musbada, Neapolis, Nephelion, Olba, Philadelpheia, Prakana, Sbide, Selinus, Sibyla, Titiupolis, Zenonopolis ).
Roma İmparatoru Diokletianus’un İmparatorluk reformları sırasında Seleukeia yeni kurulan eyalet İsauria’nın merkezi (metropolisi) konumuna getirmiştir. Kenti en parlak devrini Roma imparatorluk döneminde yaşamıştır . Geç Antik dönemde ise, Toros kabilelerinin baskısı artmış, İ.S.IV.yüzyılda İsauralı baskıncılar kenti yağmalamışlardır.
Roma ve Bizans döneminde önemini koruyan bu kent XI. ve XII.yüzyıllarda Ermeniler ile Bizanslılar arasında sürekli el değiştirmiştir. III.Haçlı Seferi sırasında I.Friedrich (Barbarossa) 190 yılında Göksu’yu geçmek isterken burada boğulmuştur.
İlkçağ kenti Seleukeia’dan günümüze gelebilen başlıca kalıntılar, hangi tanrıya ait olduğu bilinmeyen bir tapınak, tapınağın batısında yapılan kazı çalışmaları sonucu ele geçen bir yazıt, Tiyatro ve Roma dönemine ait bir sarnıç (günümüzde yöre halkının Tekir Ambarı adı ile andığı yer), Hititlerden kalma bir kaya kabartmasıdır.