İstanbul ili Beykoz ilçesi, Kanlıca Vapur İskelesi’nin güneyinde bulunuyordu. Bu yalıyı Ethem Efendi isimli bir kişi 1760 yılında yaptırmıştır. Boğaziçi’nin en eski ve en bakımlı yalılarından biri olarak nitelenen bu yapı Sultan II. Abdülhamit döneminde (1876–1909) altı kez Hariciye Nazırlığı, kısa bir süre de Sadrazamlık yapan Saffet Paşa’nın mülkiyetine geçmiştir. Saffet Paşa bu yalıyı harap bir durumda 1865 yılında tamir ettirmiştir. 1876 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda yapılan Ayastefanos Antlaşması’ndan (1878) sonra bu yalıda tarihi bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantılardan birisinde Saffet Paşa Kont Şövalov, İgnatiyef Salisburi’nin de bulunduğu bir heyete burada ziyafet vermiştir. Ardından içlerinde Prusya Prensi Waldemar, Gloucester Düşesi, Bavyera Prensi Konrad, Somersed Maukham ve Agata Christie’nin de bulunduğu birçok ünlü kişi bu yalıda ağırlanmıştır. Saffet Paşa’nın ölümünden sonra ailesine intikal eden yalının son sahiplerinden birisi de Kadri Cenani olmuştur.
Saffet Paşa Yalısı harem ve selamlık olmak üzere iki bölümden meydana gelmiştir. Ayrıca hamamı, kayıkhanesi de vardı. Yalının harem bölümü 1920 yılında yıktırılmıştır. Bundan sonra haremin arsası ile selamlık bahçesinin bir kısmı birbirinden ayrılmış, Saffet Paşa’nın ikinci oğlu Faiz Bey’in kızı Aliye Hanım’ın oğlu Sedat Simavi’ye satılmıştır. Sedat Simavi de 1939–1941 yıllarında burada yeni bir yalı yaptırmıştır. Selamlık bölümü ise 1976 yılında yanmış, arta kalan duvar kalıntıları da yıktırılarak yerine bir betonarme yalı yapılmıştır.
Saffet Paşa Yalısı çeşitli dönemlerde yapılan onarımlarla orijinalliğinden kısmen uzaklaşmış olmasına rağmen yine de Türk sivil mimarisinin örneklerinden birisi idi. Harem ve selamlık bölümleri orta sofalı plan tipinin simetrik olarak uygulanmasından meydana gelmişti. İki katlı yalının arka cephesinden ön cephesine kadar uzanan dikdörtgen sofaları bulunuyordu. Katlar arasında bağlantıyı üç kollu merdivenler sağlıyordu. Bu sofalara açılan dikdörtgen planlı farklı boyutlarda odaları vardı. Bu odalardan bazıları ahşap direk ve konsollarla dışarıya doğru genişletilmiştir. Selamlığın güney cephesinde bir eyvan içerisinde girişi vardı. Bu girişin içerisine son derece güzel bir çini pano yerleştirilmiştir. Buradaki zemin yükseltilmiş, mermerle kaplanmış, eyvanın önüne de Rodos işi çakıllarla bir bezeme yapılmıştı. Yalının bütünü barok ve ampir üslubunu yansıtıyordu. Odaların ahşap oymalı tavanlarındaki bezemelerinin Hasköy sandalcıları tarafından yapıldığı yalının son sahibi Kadri Cenani söylemiştir.
Bu yalıdaki bir başka özellik de Batılılaşma dönemi Osmanlı sivil mimarisinin kendine özgü kemerli nişlerinin bulunuşudur. Harem ve selamlık arasındaki avlu XIX. yüzyılın sonlarında yapılan bir onarım sırasında ortadan kaldırılmış ve buraya bölümleri birbirine bağlayan iki koridor eklenmiştir.
Kenthaber Kültür Kurulu