İstanbul, Beykoz ilçesinde, Kanlıca Koyu, Körfez Caddesi’nde bulunan bu yalı Osmanlı döneminde çeşitli valiliklerde bulunan Vecihi Paşa tarafından yaptırılmıştır. Vecihi Paşa’nın ölümünden sonra yalının selamlık kısmı kızı Necibe Hanım’a, harem ve orta kısmı da oğulları Devlet Şurası Azası Aziz Bey ile İstinaf Mahkemesi Azası Muhlis Bey’e ve kızı Berlin Viyana Sefirliği yapan Sadullah Paşa’nın eşi Necibe Hanım’a kalmıştır. Bundan sonra Aziz Bey yalının orta bölümünü, Muhlis Bey haremi, Necibe Hanım da hissesine düşen selamlığı oğlu Nusret Bey’in eşi Mısırlı Abdülhalim Paşa’nın kızı Rukiye Hanım’a yüzgörümlüğü olarak vermiştir. Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın torunu Prenses Rukiye tarafından da1895 yılında yalının selamlığını yıktırarak yeniden yaptırılmıştır. Bu nedenle de yalı, Rukiye Sultan Yalısı olarak da tanınmıştır.
Aziz Bey’in hissesine düşen kısım ölümünden sonra yıktırılmış ve arsası bir Ermeni’ye rehin edilmiştir. I. Dünya Savaşı yıllarında Boğaziçi’nin Kanlıca yöresinde türeyen eşkıyalardan ve onların gönderdikleri tehdit mektuplarından ürken prenses yalıyı terk etmiştir. Terk edilen yalı günden güne harap olmuş ve oturulamayacak duruma gelmiştir. Bu yıllarda yalıyı satın almak isteyenler çıkmışsa da prenses yalıyı satmamış, sonunda yakınlarının teşviki ile Hıdiv İsmail Paşa’nın kardeş çocuğu Prenses İffet Hanım’a satmıştır. Prenses İffet Hanım yalının orijinal şeklini bozmadan onartmış, tavanlarındaki süslemelerin eksiklerini de tamamlamıştır. Prenses İffet’in ülkeden kaçmasının ardından 1957 yılında Özdemir Atman tarafından satın alınmıştır. Yalı günümüzde Atman ailesinin konutu olarak kullanılmaktadır.
XIX. yüzyıla tarihlendirilen bu yalı Neo-Klasik üslupta, harem ve selamlık bölümü olarak yapılmıştır. Yalının selamlık kısmı Prenses Rukiye Sultan tarafından yenilenmiştir.
Yalı üç katlı, orta sofalı plan tipindedir. Oval biçimdeki orta sofanın çevresine deniz ve bahçe yönlerini görecek biçimde birer eyvan ve sofaya açılan odalar yerleştirilmiştir. Yalının son zamanlarda yapılan restorasyonu sırasında bu odalar kaldırılmış, yerlerine iki mutfak ve bir banyo yerleştirilmiştir.
Bahçe içerisindeki yalının önünde denize yönelik bir rıhtım bulunmaktadır. Yalının üçüncü katına bir balkon yerleştirilmiştir. Ayrıca deniz cephesinde yalı boyunca yükselen çıkmada bulunan bu merdivenle ikinci kata çıkılmaktadır. Yalının diğer yanında da ayrı bir girişi olup, zemin kattadır. Yalının katları birbirlerinden kornişlerle ayrılmıştır. Alt kat pencereleri sade ve demir parmaklıklıdır. Orta kat pencereleri panjurlu olup, üzerlerine üçgen alınlıklar yerleştirilmiştir. Oldukça geniş olan çatı saçağını ise zarif konsollar taşımaktadır. Tavanlarında yer yer orijinal ahşap kabartma izleri bulunmaktadır.
Kenthaber Kültür Kurulu