30
Nisan
2025
Çarşamba
EMİNÖNÜ - İSTANBUL
Belediye Sayfaları

Tasarım Merkezi açılıyor

Eminönü Belediyesi'nce Sultanahmet'te bulunan Buhara Özbekler Tekkesi'nde eğitim vermeye başlayan İstanbul Tasarım Merkezi törenle açılıyor.


Yaklaşık iki yıl süren restorasyonun ardından hizmete girecek Buhara Özbekler Tekkesi'nin 15 Kasım Cumartesi günü gerçekleştirilecek açılış töreninde ünlü mücevher tasarımcısı Sevan Bıçakçı da, ödüllü koleksiyonunu sergileyecek.


Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı tarafından açılışı yapılacak Buhara Özbekler Tekkesi ve İstanbul Tasarım Merkezi'nde Sevan Bıçakçı 12 eserini davetlilere sunacak. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er'in de katılacağı açılış öncesi saat 13.00'te basın mensupları için özel olarak Sevan Bıçakçı koleksiyonu gezilecek, Buhara Özbekler Tekkesi tanıtılacak.

İha
Yayın Tarihi : 14 Kasım 2008 Cuma 15:27:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
dilek dağlı IP: 88.239.141.xxx Tarih : 3.01.2009 18:02:35

Gerçekten her şey anlatıldığı gibi göz kamaştırıcı olsaydı keşke ama maalesef burası dışı boyalı, içi basiretsiz idarecilerin oyuncağı olmuş bir kurum. Neden derseniz hangi birini sayacağımı bulamıyorum o kadar çok neden var ki… Mesela idarecilerin erdemden anladığı koyun olup hiç bir konuda fikrinizi söylememeniz… Mesela 3 ay boyunca aldığınız eğitimde hocalarınızdan aldığınız yüksek notların, övgülerin, hatta hatta yöneticilerin kendi ağızlarıyla yaptığı methiyelerin bile bir anlamı yok; önemli olan baş idareciye ne kadar şirin göründüğünüz. Vize yaparlar, haberiniz olmaz o gün öğrenirsiniz; hatta hocalar bile bir gün önce öğrenir ama devam etmek isterseniz de not ortalaması gibi bir kriter koyarlar. Diyelim hazırlanmadan girdiğiniz vizeyi geçtiniz bittimi ? Bitmedi sonraki vizede test yapacağız deyip tarih dersinde çizim sorarlar; itiraz ederseniz sorunlu gurup olursunuz. Gözünüzün içine baka baka söylediklerini inkâr eder ve bundan asla utanmazlar. Yaptıkları reklam ve tanıtımda mesleki eğitim sertifikası vereceklerini söyler, sonra elinize bir katılım sertifikası tutuştururlar. Burası ‘’şöyle büyük bir merkez olacak; böyle büyük bir yer olacak’’ diye atıp tutarlar ama tahmin edemeyeceğiniz kadar koordinasyonsuz ve tamamen keyfe keder çalışırlar. Her yer elektronik tahtalarla doludur ama çizim sınıfında normal tahta olmadığı ve tüm uyarılara rağmen alınmadığı için hoca elindeki kâğıdı tahtaya bantlarla yapıştırarak ders verir. Hocayı göndermek isterler ‘’öğrenciler seni istemiyor’’ diye yalan söylerler, hesabını sorarsınız yine sorunlu ve erdemsiz gurup olursunuz. Her şeye rağmen’’ yeni bir oluşum , elbette sorunlar olur, kol kırılır yen içinde kalır‘’ diyerek sanal alemde gerçekleri yazanlara ‘’yok öyle bir şey büyütmeyin canım’’ der ve kurumu savunursunuz; karşılığında yüksek notlar aldığınız projenize , vizelerinize rağmen kültürünüz yetersiz, tasarımcı vasıfları taşımıyorsunuz gibi abuk gerekçelerle 2.kura geçmenize izin verilmez. Açıklama istersiniz telefonunuza çıkılmaz. Yani anlayacağınız ilk cümlede de söylediğim gibi burası dışı boyalı ama içi idarecileri nedeniyle boş hem de bomboş bir yer. Bu kurumda eğitim görmek gafletinde bulunmuş biri olarak kazandıklarım ve öğrendiklerim de var elbette. En büyük kazancım bu kötü yönetime rağmen yürekten çalışan hocalarımı tanımak oldu. Öğrendiklerim ise; eğitim gördüğünüz yerlerde çok çalışmak yerine 16 yaşında bir lise öğrencisi gibi derste öğrenilen şeyleri tekrar tekrar idarecilere sormanın onların gözünde sizi yücelteceğini öğrendim. Eğitim kurumlarında öğretmenlerden çok idarecilere yakın olmak ve onlara sevimli görünmek gerektiğini öğrendim. Sınav notlarınız kötü bile olsa eğer onlarla aranız iyiyse örnek gösterilebileceğinizi öğrendim. Ayrıca şunu da özellikle hatırlatmak isterim ki bu sadece benim başıma gelmiş kişisel bir olay değildir. Tüm sınıf aynı gerekçelerle mağdur edilmiştir. Onlar İSTANBUL TASARIM MERKEZİ’nin dışını ve hayallerini bense içini ve gerçekleri anlattım tabi yine de karar sizin…