İstanbul ili Üsküdar ilçesinde, Üsküdar Meydanı’nda, Yeni Valide Camisi’nin haziresinde bulunan bu türbeyi Gülnuş Sultan 1713 yılında yaptırmıştır.
Emetullah Gülnuş Sultan, Sultan IV. Mehmed’in (1648–1687) baş kadını, Sultan II. Mustafa (1695–1703) ve Sultan III. Ahmed’in (1703–1730) annesidir. Rabia Gülnuş ve Emetullah Gülnuş isimleri ile de tanınan bu sultan 1642 yılında Girit’te doğmuş, Deli Hüseyin Paşa Resmo’yu fethedince bu kızı da esir alarak Osmanlı sarayına hediye etmiştir. Saray geleneğine göre kendisine Gülnuş adı verilmiş ve Sultan IV. Mehmed tarafından beğenilerek Onun baş kadını olmuştur. Sultan IV. Mehmed’in tahttan indirilmesi üzerine eski saraya gönderilmiş, oğlu II. Mustafa’nın 1695’te padişah olması ile de Valide Sultan olarak yeniden Harem’e dönmüştür. Sultan II. Mustafa’dan sonra yerine geçen diğer oğlu III. Ahmed döneminde de Harem’in nüfuslu kadınları arasında olmuştur. Sultan III. Ahmed ile Edirne’ye gitmiş, orada hastalanarak 1715 yılında ölmüştür. Bunun üzerine İstanbul’a getirilmiş ve Üsküdar’daki türbesine gömülmüştür.
Gülnuş Sultan’ın Beyazıt civarında sıbyan mektebi ile sebili, Galata’da cami ile çeşmesi, Üsküdar’da da cami, sebil, sıbyan mektebi, arasta ve türbeden oluşan bir külliyesi bulunmaktadır. Bunun yanı sıra Üsküdar’da Gülfem Hatun Mahallesi’nde de sebili vardır.
Türbe Gülnuş Sultan’ın sağlığı sırasında 1713 yılında yapılmıştır. Sekizgen planlı türbenin üzeri madeni çemberler içerisine alınmış, kubbe ile örtülüdür. Kubbeyi birbirlerine sivri kemerlerle bağlı sekiz yuvarlak sütun taşımaktadır. Sütunların arası madeni şebekelerle çevrilmiştir. Türbenin üzerini örten kubbenin eteğinde sülüs yazı ile “İnnehu min Süleymane ve İnnehu Bismillahirrahmanirrahim ile Ayet’el Kürsi yazılmıştır.
Türbenin kuzey tarafında bronz şebekeli kapısı bulunmaktadır. Türbenin ortasında Gülnuş Sultan’a ait mezar vardır. Mezarın baş ve ayak taşları oldukça büyük ölçüde olup, üzeri istiridye kabuğu şeklinde mihrapçıklar, stalaktitler ve kabartmalarla bezenmiştir. Osmanlı mezar taşlarının en güzel örneklerinden biri olup, ayak taşında vazo içerisinden çıkan bahar gülleri, zerrinler, karanfiller, laleler kabartma olarak işlenmiştir. Baş taşında ise talik yazı ile Arapça bir kitabeye yer verilmiştir.
Kenthaber Kültür Kurulu