İstanbul Üsküdar ilçesinde, Şemsi Paşa Camisi’nin üst tarafında, Marmara Denizi ile Boğaz’a hâkim bir tepe üzerinde bulunan Rum Mehmet Paşa Camisi, medresesi, hamamı ve imaretinden meydana gelen yapı topluluğunun bir bölümünü oluşturan türbe XVI. yüzyılda yapılmıştır. Kitabesi günümüze gelememiştir. Bu yapı topluluğundan günümüze yalnızca cami ile türbe gelebilmiştir.
Rum Mehmet Paşa, Fatih Sultan Mehmet (1444–1446/1451–1481) devri Sadrazamlarından olup, Osmanlı saray okulu olan Enderun’dan yetişmiştir. Saraydan çıktıktan sonra Beylerbeyi Serdar ve Vezir görevlerinde bulunmuş, 1466 yılında Mahmut Paşa’nın yerine Sadrazam olmuştur. 1470 yılında da azledilerek idam edilmiştir.
Türbe cami ile birlikte Rum Mehmet Paşa’nın sağlığında yapılmıştır. Klasik Osmanlı türbe mimarisindeki bu yapı düzgün kesme taştan sekizgen planlı olarak yapılmıştır. Caminin mihrap duvarı tarafında, köşede bulunan türbenin üzeri kasnaksız, duvarlar üzerine oturan bir kubbe ile örtülmüştür. Türbenin üstte sekiz, altta da yedi penceresi bulunmaktadır. Bunlardan alt sıra pencereler dikdörtgen söveli, üst sıra pencereler de sivri kemerlidir.
Türbenin içerisi bezeme yönünden son derece basittir. Yalnızca XIX. yüzyıl sonlarında onarıldığına işaret eden geç devir kalem işleri bulunmaktadır.
Türbede Rum Mehmet Paşa’nın yanı sıra Nazır Paşazade Mehmed Efendi, Nazır Hançerli Ayşe Sultan ve Paşa’nın kızları olan Yığımnaz Hanım (1502), Aynülhayat Hanım (1507) ve paşanın oğluna ait olmak üzere altı mezar bulunmaktadır. Türbenin çevresinde mezar taşlarından oluşan bir hazire bulunmaktadır.
Kenthaber Kültür Kurulu