İstanbul ili Üsküdar ilçesi, Kandilli Vapur İskelesi’nin güneyinde, Akıntıburnu’nda bulunan bu yalının tapı kayıtlarına göre ilk sahibi Muammer Paşa olup, ondan Kani Paşa’ya geçmiş daha sonra da İbrahim Edip Efendi tarafından 1887 yılında satın alınmıştır. XIX. yüzyılın ortalarına tarihlenen bu yalı Edip Efendi’nin ismi ile tanınmıştır.
Edip Efendi XIX. yüzyıl Osmanlı devlet ricalinden olup, Şuray-ı Devlet üyeliği, Defter-i Hakani ve Maliye Nazırlıklarında bulunmuştur.
Bu yalıda Osmanlı hükümeti ile Japonya arasında ilk ticari görüşmeler yapılmıştır. Edip Efendi’nin ölümünden sonra yalı iki oğlu arasında taksim olunmuş ve her iki bölüm de zamanla değişikliğe uğramıştır. Zamanla harap duruma gelen ve bir süre terk edilen yalıyı 1986 yılında bir şirket tarafından satın alınmış ve çökmüş durumdaki harem bölümü İstanbul Anıtlar Bölge Kurulu’nun kararı ile aynı plan ve aynı bezemeler tekrarlanmak sureti ile yeniden yapılmıştır. Selamlık kısmının restorasyonu da 1993 yılında yapılmıştır.
Edip Efendi Yalısında geleneksel Osmanlı konut mimarisinin özgün planlarından biri uygulanmıştır. Burada dış sofalı plan tipi ile karşılaşılmaktadır. Yalının harem ve selamlık bölümleri denize paralel aynı plan düzeninde yapılmıştır. Her iki bölümün sofaları bir mabeyn koridoru ile birbirine bağlanmıştır. Bu sofalardan denize yönelik büyük odalara geniş kapıla açılmıştır. Böylece bu mekânlar gerektiğinde birlikte kullanılabilir duruma getirilmiştir. Yalının asıl kullanım mekânları üst kattadır. Zemin kat yalnızca mutfak, hela ve servis bölümlerine ayrılmıştır. Yalının selamlık kısmında bir kayıkhane, harem kısmında da bir hamam bulunmaktadır.
Bezeme yönünden selamlık kısmı hareme göre çok daha zengindir. Harem mekânlarının tavanları desenli çıtalarla bezenmiştir. Selamlık bölümünde ise tavanlar kalem işleri ile bezelidir. Güneydeki odanın tavanına örtülen muşamba üzerine de yağlı boya resimler yapılmıştır.
Kenthaber Kültür Kurulu