İstanbul ili Eyüp ilçesi, Eyüp Sultan Mahallesi, Feshane Caddesi üzerinde bulunan bu türbe Ferhad Paşa’nın sağlığında, 1595 yılında yaptırılmıştır.
Ferhad Paşa Sultan III.Murad (1574-1595) ve Sultan III. Mehmed (1595-1603) dönemlerinde sadrazamlık yapmıştır. Osmanlı sarayında Enderun’da yetişmiş, Kapıcıbaşılık yapmış, Sultan III. Murad tarafından Yeniçeri Ağası görevine getirilmiştir. Koca Sinan Paşa sadrazamlıktan alınınca da Rumeli Beylerbeyi olmuştur. Ardından İran Serdarlığı’na (1582) getirilmiş, burada kazandığı zaferden sonra da önce II. Vezir, sonra da Sadrazam olmuştur. Bu görevinin sekizinci ayında 1591’de azledilmiştir. Sultan III. Mehmed zamanında ikinci kez sadrazam olmuş, 1595’te ihanete uğrayarak Yedikule Zindanı’nda öldürülmüş ve kendi adına yaptırdığı türbesine gömülmüştür.
Ferhad Paşa aynı zamanda iyi bir hattat olup, yazdığı Kuranlar bulunmaktadır. Kumkapı’da Musalla Mescidi ismi ile tanınan bir camisi vardır.
Türbenin yapımında kesme köfeki taşları ile yer yer renkli taşlar birlikte kullanılmıştır. Bu türbe Klasik Osmanlı türbe mimarisinin son dönemlerine ait renkli ve hareketli bir dış görünüme sahiptir. Türbe on ikigen planlı olup, on ikigenin her köşesi yarım silindir şeklinde duvar payeleri ile yumuşatılmış ve her cephe silmelerle ikiye ayrılmıştır. Türbenin saçak hattı ise palmet ve mukarnaslı bir kornişle sınırlandırılmıştır. Böylece dış cephedeki yatay ve düşey hatların bir bakıma dengelenmesi sağlanmıştır. Yapının önünde bir revak kısmı bulunmaktadır. Bu revak önden dört, yanlardan da iki sütunun desteklediği basit bir çatı ile örtülmüştür. Cepheler yuvarlak payelerle birbirlerinden ayrılmıştır. Revakın önündeki giriş kapısı üzerine de kitabesi yerleştirilmiştir.
Kitabe:
“Rıhlet itdi dâr-ı ukbây-ı bekâya şâmdân
Sadr-ı âzam Fatih-i mülk-i acem cennet-mekân
İki gez serdar olub İran ve Turan fethine
Surh-ı serler başına tenk oldu Şirâz-ü İsfehan
Feth idüb niçe vilâyet yapdı niçe kal’alar
Lori ve Gori Tumânis Gence ve mülk-i Revân
Rey-ı sâ’ible adüvden aldı âhir intikâm
Mât olub şah-ı Acem bin özr-ile didi amân
Âkıbet şehzâdesin aldı salâh ü sulhle
Düşman-i dini bu üslûb üzre kıldı bî-nişân
Eyledi din-i mübin uğruna çok cehd ü gazâ
Oldu fethi haşrederek âlemde mezkür’ül-lisân
Mevt-i câmın Hakk ana nûş eylemek kıldı nasib
Enbiyâ vü Evliyâ’ya kalmadı çün bu cihan
Mavtinin ilhamla İlmî didi târihini
Eyledi Ferhad Paşa adn-i âlide mekân 1004 (1595).”
Türbe alt ve üst sırada pencerelerle aydınlatılmıştır. İki sıra halindeki pencerelerin alt katta olanları dikdörtgen söveli olup, üzerlerinde yuvarlak kemerli alınlıklar bulunmaktadır. İkinci sıradaki pencereler yuvarlak kemerli ve alçı şebekelidir.
Türbe içerisinde, alt sıra pencerelerin sivri kemerli alınlıklarında revzenler kullanılmıştır. Dolap nişlerinin alınlıklarında ise mermer zemin üzerine altın yaldızla ayetler yazılmıştır. Kubbenin ortasındaki rumi ve palmetlerden oluşan kalem işleri arasına Esma-ül Hüsna yazılmıştır. Pencere alınlıklarında ise Fatiha ve İhlâs surelerine ait ayetler bulunmaktadır.
Türbede sekizi mermer, dördü ahşap olmak üzere on altı sanduka bulunmaktadır. Burada gömülü olanların kimler olduğu bilinmemekle beraber, büyük olasılıkla Ferhad Paşa’nın ailesine ait kişilerdir. Türbenin haziresinde Abdüllatif Beyzade Mehmet Bey’in (1726), Bağdat Valisi El Hac Ehmed Paşa’nın eşi Havva Hanım’ın (1773), Halil Hamid Paşazade Arif Efendi’nin eşi Tuba Hanım’ın (1827), Evkafı Hümayun Nazırı Mehmet Halid Efendi’nin (1853), Mehmed Salih Efendi’nin (1893) mezarları bulunmaktadır.
Kenthaber Kültür Kurulu