21
Kasım
2024
Perşembe
FATİH - İSTANBUL
Belediye Sayfaları
Nufus
12.573.836
Yüz Ölçümü
5.220
İlçe Sayısı
41
Vali
Nufus
422.941
Yüz Ölçümü
13
Belediye Sayısı
1
Köy Sayısı
0
Kaymakam

Fatih Sultan Mehmet (Sultan II. Mehmet) Türbesi

İstanbul ili Fatih ilçesinde, Fatih Camisi’nin Kıble avlusunda bulunan ilk türbe Fatih Sultan Mehmed’in ölümünden sonra yapılmıştır. Yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Bu türbe 1766 depreminde cami ile birlikte yıkılmıştır. Cami ve türbeyi Sultan III. Mustafa (1757–1774) devrin barok üslupta, geniş saçaklı ve revaklı olarak Mimar Mehmed Tahir Ağa’ya 1766 yılında yeniden yaptırmıştır. Hüseyin Ayvansarayi’nin belirttiğine göre türbenin ikinci kez yapımına 6 Aralık 1766’da başlanmış ve 27 Nisan 1767 yılında tamamlanmıştır. Buna göre türbe 4 ay 22 günde tamamlanmıştır. Cami ise 1771 yılında tamamlanmıştır. Cami öncekinden daha genişletilmiş bu arada Fatih Sultan Mehmed’in gömülü olduğu bölümün mihrap altında kaldığı, türbeden mihrap altındaki asıl türbeye uzanan bir dehliz bulunduğu ve bugünkü türbenin ise sembolik olarak yapıldığı iddia edilmiştir. 

Türbe 1782 Cibali yangınında içerisindeki eşyaları ve sandukası ile birlikte yanmıştır. Bunun üzerine Sultan I. Abdülhamid (1774–1789) türbeyi yeniden onartmıştır. Yanan sanduka yenilenmiş, kapı söveleri üzerine de bu onarımı belirten 1784 tarihli bir kitabe yerleştirilmiştir.

Kitabe:

“Cenab-ı Hazret-i Abdülhamid Han kaldırıp tekrir
Bu pûr nur merkade bû âyeti vazetti ibret gir h.1199.”

Türbe Sultan Abdülaizi döneminde bir kez daha onarılmış, içerisine altın varaklı nakışlar ve sürme pencereler yapılmıştır. Meşrutiyet döneminde Sultan V. Mehmed Reşat (1909–1918) türbenin iç bezemelerini, kalem işlerini bir İtalyan dekoratöre yeniden yaptırmıştır. Bundan sonra İstanbul’un 500. Fetih Yıldönümü Kutlamaları sırasında 1953 yılında, sonra da 2004 yılında yeniden onarılmıştır. 

Türbe kesme taştan, 11.35 m. çapında bir daire çevresinde on kenarlı bir plana sahip olup, cephesi tamamen mermer kaplıdır. Üzeri kubbe ile örtülmüştür. Giriş kısmında kapı üzerinde Barok üslupta çok sık kullanılan dalgalı, ahşap bir saçaklık iki sütun üzerine yerleştirilmiştir. Bu sütunlar yuvarlak kemerlerle birbirlerine bağlanmıştır. Sütunların yüksek kaideleri ile köşelerinde yaprak motifleri bulunan başlıkları vardır. Revakın arkasındaki iki renkli mermerden örülmüş kemerin üzerine de bir Besmele yazılmıştır. Zengin dekorasyonlu bu revaktan sonra camekânlı bir bölüme girilmektedir. Buradaki kapının üzerine Ankebut suresinden alınmış olan ve mealen her canlı ölümü tadacaktır anlamında sözler yazılmıştır. Türbenin üzerini örten kubbe yarım daire kenarlara ve pencereler arasındaki ayaklara dayanmaktadır.

Türbenin içerisi, kubbe ve duvarlar XIX. yüzyılın sonlarına ait kalem işleri ile bezenmiştir. Burada Rumiler, palmet ve lotus motifleri de görülmektedir. Pencerenin üzerine gelen yere de pano halinde Hattat Abdülfettah Efendi’nin yazdığı Fetih suresinin ilk beş ayeti celi-sülüs ile yazılmıştır. Pandantiflere de İsm-i Celâl, İsm-i Nebî, Cihar-yar Güzin, Sa’d ve Sait isimleri madalyonlar içerisine yerleştirilmiştir. Bunların çevresi Rumilerle bezenmiştir. Türbe girişinin sağındaki levhaya Abdülhak Hamid Tarhan’ın “Merkad-ı Fatih’i Ziyaret” isimli şiiri yazılıdır.

Fatih Sultan Mehmed’in sandukasının etrafı gümüş bir çerçeve içerisine alınmıştır. Sanduka sim işlemeli bir puşide ile örtülmüştür. Baş ve ayakucuna gümüşten birer şamdan yerleştirilmiş, kubbeye büyük bir avize asılmış, pencereler de hakiki kadife perdelerle örtülmüştür. Türbe içerisinde Fatih Sultan Mehmed’in dışında başka bir mezar bulunmamaktadır.

Türbe günümüzde İstanbul Türbeler Müdürlüğü’nün yönetiminde olup, 1953 yılından bu yana ziyarete açıktır.


Kenthaber Kültür Kurulu

 

Yayın Tarihi : 22 Ocak 2008 Salı 15:24:02
Güncelleme :1 Haziran 2009 Pazartesi 15:47:02

Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?