KPSS

Parti kapatma davaları, ne olduğu anlaşılamayan örgüt davaları arasında Türkiye’nin asıl sorunlarına çözüm getirilemiyor.

Ülkenin temeli ve geleceği olan gençlerin, öğrenim ve iş bulma sorunları giderek artıyor. Üniversitelerarası öğrenci seçme sınavları ertesinde, öğrenci tercihlerine göre yerleştirme işlemleri başladı. Gençler, bir yandan da iş bulabilmenin telaşını yaşıyorlar.

Kamu hizmeti ve görevlerine ilk defa atanacakların, devlet memuru olmak isteyenlerin seçimi için geçilecek ilk kapı, KPSS yani “Kamu Personeli Seçme Sınavı” . Bilindiği üzere bu sınav iki ayrı kategori için yapılıyor. Yüksek Okul Mezunları bu sene yapılan sınavlarına girdiler, sonuçlarını bekliyorlar. Ortaöğretim mezunları için başvuru süresi devam ediyor. Sınavları Eylül sonunda yapılacak.

Burada “iki önemli sorun” ve “iki önemli boşluk” ile karşılaşılmaktadır.

KPSS sınavlarına kabul edilecek olanlar; Yüksekokul mezunları ile ortaöğretim ve dengi okul mezunları olarak belirlenmektedir. İyi ama, ülkemizde bir de “ilk okul ve ilköğretim” mezunları var. Bunlar ne olacak, bunların hiç mi hakkı yok? Askerlik yapan, bu ülke için şehit ve gazi olan, vergi veren ilkokul mezunlarına, devlet hizmetlisi olma hakkı bile verilmiyor. Bir başka bakış açısıyla; Milletvekili ve hatta Bakan dahi olabilen bu kişiler, devlet kapısında odacı dahi olamıyor.

Bir başka ve önemli haksızlık ise “ortaokul mezunlarına” yapılmaktadır. Hatırlanacağı üzere, bir süre öncesine kadar mevcut olan ortaokullardan mezun olanlar, aynen lise mezunları gibi “ortaöğretim mezunu” sayılmakta idiler ve bu sıfatla KPSS’ye girebilmekteydiler. Daha sonra, ortaokul kaldırılarak, ilkokul ile birleştirildi ve adına “ilköğretim okulu” dendi. Bu birleştirmeden önce, ortaokul’dan mezun olanlar, orta eğitim mezunu sayılmalarına ve KPSS’ye girme hakkını kazanmış olmalarına rağmen, şimdiki uygulama ile bu sınava alınmamaktadırlar. Yani kazanılmış hakları ellerinden alınmaktadır. Kıyak emeklilik, maaş gibi konularda “kazanılmış hak” türküleri söyleyenler, bu haksız uygulama karşısında seslerini bile çıkarmıyorlar.

Anayasanın eşitlik ilkelerine ve herkese kamu görevlerine girebilme hakkını tanıyan hükümlerine aykırı olan bu uygulamaların iptali için, Hukukun Egemenliği Derneği olarak Danıştay’da açtığımız dava, son merci olarak Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu’na kadar gelmiştir.

Basın ve yayın organları ile kamuoyunu meşgul eden dava, “parti kapatma davaları” ile aslı astarı bilinmeyen “örgüt davaları”; gençleri, iş arayanları ilgilendiren dava ise “öğrenim hakkı, iş bulma davası”. Bunlardan biri her gün tartışılıyor, diğerine ise eğilen bile yok. İşte Türkiye’nin asıl sorunu burada. 


Av.A. Erdem Akyüz
Hukukun Egemenliği Derneği Genel Başkanı

erdemak@gmail.com