Senelerce “size de çıkabilir” veya “pilav yerken ağzınıza hiç taş gelmedi mi ?” sloganlarıyla tanındıktan sonra “talih kuşu” na dönen Milli Piyango da “Milli’liğini” kaybedenler kervanına katılarak satışa çıkıyor.
Yakında “milli” kelimesinin karşılığı “yabancı” olacak. Gelecek kuşaklar “milli” dendiği zaman “yabancıyı ve yabancı malını” anlayacaklar.
Osmanlı İmparatorluğunda piyango; önceleri gayrımüslimler arasında ve onlar tarafından yapılmış, son yıllarında ise resmi olmayan ilk piyango “Donanma Cemiyeti” tarafından düzenlenmiştir. Savaş gemisi alabilmek amacıyla düzenlenen bu piyangonun ödülleri, halk tarafından bağışlanan hediyelerden oluşmuştur.
Cumhuriyet döneminin ilk nakit para ödüllü piyangosu; 1925 yılında “Türkiye Tayyare Cemiyeti Mektepleri” yararına düzenlenmiştir. Daha sonra “Tayyare Piyangosu” adına dönüştürülerek 1926 yılından itibaren düzenli bir hal almıştır. İlk piyangonun reklamı şu şekilde yapılmıştır : “Kazanmak ihtimali ziyade mevcut olan Şarkın en büyük piyangosu. Servet sahibi olunuz”.
Türk Tayyare Cemiyeti’nin adı, 1935 yılında Türk Hava Kurumuna çevrilmiş ve piyango gene Türk havacılığını kalkındırmak hizmetine devam etmiş, çekilişin adı 1939 yılında “Milli Piyango İdaresi” ne dönüşmüştür.
Şu anda “Şans Oyunları” adı altında; Milli Piyango, Sayısal Loto, Şans Topu ve Süper Loto’dan oluşmaktadır.
Milli Piyango biletleri, Merkez Bankası’nın Banknot Matbaasında, aynen Türk kağıt paralarının basıldığı gibi, filigranlı özel para kağıtlarına basılmaktadır ve Türk Parasını Koruma Yasası’nın güvencesi altındadır.
Milli Piyango biletlerinin tasarımı, uzun seneler boyunca, grafik sanatının büyük ustası, reklamcılığın ilk büyük ismi “İhap Hulusi Görey” tarafından yapılmıştır. Kulüp Rakısı üzerindeki afiş çalışması da bu sanatçının eseridir. Piyango biletlerinin bir köşesinde yer alan ve tam bir klasik olan, sivri ucu aşağıda bir üçgen üzerinde yer alan İhap Hulusi adı ve altında İstanbul yazılı imzası 45 yıl boyunca biletleri süslemiştir. Vaktiyle aldığımız ve hiçbir şey çıkmadığı için attığımız o biletleri saklamış olsaydık, bu gün oldukça değerli bir koleksiyona sahip olacağımız kuşkusuzdur.
Çeşitli dönemlerde, bazı Milli Piyango bayileri ve satıcıları da “efsane” halini almışlardır. İstanbul’da, Eminönü’nde küçük bir dükkânda başlayıp Türkiye’yi saran “Nimet Abla” bunlardan biridir. Karaköy’deki köprü altında bir dükkânda bilet satan ve alıcılarla sohbet eden, Türkiye’nin en uzun adamlarından, 2 metre 25 santimlik boyu ve orta boy bir sandal büyüklüğündeki ayakkabılarıyla “Uzun Ömer” bu efsanenin bir başka ismidir. Astsubay iken geçirdiği bir kaza nedeniyle tek kolunu kaybeden “Tek Kollu Cemal” ve birlikte poz verdiği pelikanlardan daha kısa olan “Cüce Simon” da tanınan ve sevilen bilet satıcıları olmuşlardır. Günümüzde Ankara’da, Kızılay’da bulunan gökdelen altında yer alan bazı meşhur bilet satıcılarının önünde de uzun kuyruklar oluşmaktadır.
İşte şimdi, Milli Piyango yanında yabancı sermayeye satılan bütün bu efsanelerdir. Bu efsaneler, akıl almaz bir şekilde allanıp pullanarak satışa sunulacak, binbir umutla ve titreyen ellerle verilen paralar, kimbilir kimlerin kasasına akacaktır.
Üstelik piyango bileti basmak ve satmak ta dünyanın en kolay ve en kazançlı işlerinden biridir. Bunu devletin bizzat yapmayıp da, satmaya kalkması için, nasıl bir kafa olmalıdır anlaşılamaz.
Milli ve ulusal değerlerimizin her satışında önceleri eleştiriler olmuş, bir takım kampanyaların başlatılacağı söylenmiş, en ciddi karşı koyuşlar olarak bir takım davalar açılmış, sonra sessizliğe bürünerek kabul ediş dönemi başlamıştır. Türkiye’nin en ciddi ve köklü kuruluşlarında Ordu Yardımlaşma Kurumunun öncülüğünde kurulan Oyakbank’a bile, Hollanda’nın yumuşak aslanı gelmiş oturmuştur. Türk Telekom’da, Türk Migros’da “Türk” adı kalmış ama Türklükle en ufak bir ilişkisi kalmamıştır. “Vatan toprağı satıldıktan sonra, Milli Piyango satılmış, çok mu ?” denebilir. Ama endişe etmeyin…
Nasıl olsa, bunları bir gün geri alacağız. Satanlar da, tarihe karşı sorumlu olacaklar.
Av.A. Erdem Akyüz
Hukukun Egemenliği Derneği Genel Başkanı
erdemak@gmail.com