Vezneciler'de 16 Mart Şehitleri caddesi üzerindedir. İlk yapılışı hakkında kesin bilgilere sahip olamadığımız bu kilisenin, Fatih Sultan Mehmed'in vakfiyesinde Akateleptos manastırı olarak ismi geçmektedir.
Bu bölgede yapılan kazı çalışmalarında bizansın çeşitli devirlerine ait birçok eserin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bizans tarihlerinde bu kilisenin adı XI.Yüzyıldan itibaren geçmektedir. Latin istilası sırasında Katolik Haçlıların bu kiliseye el koyup kullandıklarını gösteren bir delil apsisin yanındaki küçük hücrenin kemer alınlığındaki Gotik harflerle yazılmış bir kitabedir. Burada Fransisken tarikatının kurucusu Assisili Aziz Francesco'nun adı geçmektedir.
Fetihten sonra Fatih burayı ,kuşatmadaki hizmet ve gayretlerinden ötürü Kalenderî dervişlerine zaviye olarak tahsis etmiştir. Manastırın keşiş odaları tekke odaları olarak hizmet vermiş, ana ibadet mekanı da semahane olarak kullanılmıştır. Bu yüzden burası İstanbul'daki ilk mevlevihane olarak kabul edilmektedir.
Kısmen ahşap olan manastır bölümü tespit edilemeyen bir tarihte ortadan kalkmış, kilise de cami olarak hizmete devam etmiştir. Kilisenin narteks kısmı ise son cemaat yerine dönüştürülmüştür. Kilisenin ana mekanı kapalı Yunan Haçının binaya ağır bir görünüm veren köşe duvarlı şeklidir. Orta mekan etrafı pencereli yüksek kasnaklı etrafı dalgalı saçaklı bir kubbe ile örtülüdür. Haçın yan kollarının üst örtüsü ise beşik tonozdur. Binanın doğusundaki esas apsis çıkıntısı günümüze gelmemiş olup burası düz bir duvarla kapatılmıştır. 1766 senesindeki depremde hasar gören bina tamir edilirken bu düz duvar yapılmış olabilir. 1966 yılında Prof. Dogan Kuban ve ekibi burada uzun süren bir araştırma, temizleme ve restorasyon çalışmaları yapmışlardır.
Kenthaber Kültür Kurulu