Samatya-Yedikule arasında Kilise sokağındadır. İlk defa, Bizans İmparatoru I.Konstantinus (324-337)’un annesi Helena’nın anısına yaptırıldığı ileri sürülür.
Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethettikten sonra Karaman’dan gelen rumları burada iskan ettirmiş ve yıkık olan bu kiliseyi yeniden inşa etmelerine izin vermiştir. 1689'da bu kilise tamamen yanmış ve uzun bir süre onarılmamıştır. Kitabelerinden 6 Nisan 1805'de yeniden yapılarak ibadete açıldığını öğreniyoruz. 1833'de Mimar Konstantinos gözetiminde bir restorasyon geçirmiş, avludaki baldakinli çan kulesi ise 1903'de yapılmıştır. 6-7 Eylül Olaylarında tamamen tahrip edilen bu kilise 1960'da onarılarak yeniden ibadete açılmıştır.
Bugünkü binanın plânı üç nefli bazilika şeklindedir. Yan nefler orta neften bir basamak yüksektir. Narteks’in üzerinde dikdörtgen planlı bir galeri yer alır. Dış cephe oldukça sâde olup sıva ile kaplıdır. Üst örtüsü orta nefin üzeri içten tonoz dıştan ise çift meyilli kiremit kaplı çatıdır. İkonastasis, ambon ve despot koltuğu ahşap olup oyma kabartma tekniği ile çiçek ve yaprak motiflerini ihtiva eder.
Kenthaber Kültür Kurulu