Balat’ta Kamış Sokağı’ndadır. Bu kilisenin bulunduğu yerde Ayia Strati adında bir Rum kilisesi XVII. Yüzyıla gelindiğinde terk edilmiş bulunuyordu. 1620-1625 senelerinde Ermeni cemaati bu yerin kendilerine verilmesi için sayısız müracaatları neticesinde kendilerine tahsis edilir ve Divriğili Asdvadzadur Bolbolcıyan’ın maddi katkılarıyla buraya ahşap bir kilise yapılır ve Patrik I. Zakarya tarafından kutsanarak 1628 Ermeni ibadetine açılır. Aynı sene içinde çıkan bir yangında harap olan yerler, bu sefer Rahip Kirkor Taranağzi’nin yardımlarıyla onarılır. 28 Eylül 1692'deki yangında bir kere daha yanan kilise yeniden onarılırsa da bu sefer 16 Temmuz 1729'daki Balat yangınında tekrar yanar. 1730'da kilise bir kere daha tamir edilir . 1831'de ahşap bina yıkılarak yerine bugünkü ibadethane karğir olarak inşa edilirken temel kazısı sırasında Azize Ardemios’un kemikleri bulunur, bu kemikler kilisenin bodrumuna defnedilir ve üzerine bir ayazma inşa edilir. Kilisenin açılışı 25 Haziran 1835'de yapılır ve o günden bu yana bazı küçük onarımlarla günümüze kadar gelir.
Bazilika planında yapılmış olan binanın büyük bir narteksi vardır. Bu narteks’den koro’ya tahsis edilen galeriye çıkılır. Apsis önündeki sunaklardan biri başmelek Gabriel’e diğeri Asdvadzazin’e (Tanrıyı doğuran kadın Meryem) diğeri de Surp Minas’a atanmıştır. Bu her üç sunak da yarım daire şeklindeki apsislerin içinde yer almaktadır. Apsis’in yanındaki paraklesion vaftizhaneye ayrılmış olup buradan hem galeriye çıkış,ana mekana giriş ve Narteks’e giriş sağlanmıştır. Demir giriş kapısı üzerinde İsa’nın göge çıkışı, Aziz Georgios’un ejderhayı öldürmesi ve İsa’nın mabede girip oradaki satıcıları kovma sahneleri işlenmiştir.
Kenthaber Kültür Kurulu